22 Aralık 2010 Çarşamba

RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836











0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ İSTANBUL  ÜMRANİYE TEL 0-216-5218836 ÇEKMEKÖY TEL 0-216-6423432  PENDİK GSM 0-530-5472565  İSTANBUL 0-216-5218836 MAMOGRAFİ MEME KANSERİ ERKEN TEŞHİS VE TANI MERKEZİ SONOMAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ OSTEODANSİTOMETRİ BMD ÖLÇÜMÜ ÇENE RÖNTGENİ DİJİTAL SON TEKNOLOJİ İLE PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN (CD-BASKI-MAİL) RENKLİ  VARİKOSEL SKROTAL PENİL PENİS OBSTETRİK RENAL KAROTİS VERTEBRAL ÜST VE ALT EKSTREMİTE VARİS VENÖZ YETMEZLİK TEK VE ÇİFT TARAFLI RENKLİ ARTERYEL RENKLİ VENÖZ VE TÜM VARİS RENKLİ DOPPLER USG ULTRASONOGRAFİ OBSTETRİK AYRINTILI DETAYLI İKİNCİ DÜZEY VE DÖRT BOYUTLU USG CD DVD KAYDI RENKLİ BEBEK RESİMLERİ SERTLEŞME PROBLEMİ RENKLİ PENİL DOPPLER SERTLEŞME PROBLEMİ PENİL RENKLİ DOPPLER TÜM VÜCUT BEDEN TAM FULL CHECK-UP ÇEKAP CHECKUP KAVACIK ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ATAŞEHİR ATAŞEHİR KAVACIK ANADOLU YAKASI GÖRÜNTÜLEME KAVACIK GÖRÜNTÜLEME SULTANBEYLİ SANCAKTEPE ŞİLE AĞVA ÖMERLİ REŞADİYE ALEMDAĞ MADENLER ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE MALTEPE ÜSKÜDAR KADIKÖY ÇAMLICA ATAŞEHİR KAVACIK BEYKOZ ATAŞEHİR KAVACIK BEYKOZ PAŞABAHÇE ÖĞÜMCE PAŞABAHÇE BEYKOZ ATAŞEHİR PENDİK KARTAL MALTEPE BAĞDAT CADDESİ ATAŞEHİR KAVACIK GÖRÜNTÜLEME ATAŞEHİR KAVACIK BEYKOZ ÜMRANİYE BAĞDAT CADDESİ SUADİYE ERENKÖY GÖZTEPE TÜM ÜNİVERSİTE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA DEVLET HASTANELERİ KADIN SAĞLIĞI MEME SAĞLIĞI KANSER ERKEN TEŞHİSİ VE ERKEN TANISI TÜM SAĞLIK OCAĞI AİLE HEKİMLİĞİ GÖRÜNTÜLEME HİZMETLERİ KAVACIK GÖZTEPE GÖZTEPE ERENKÖY KADIKÖY ÜSKÜDAR KAVACIK ATAŞEHİR BEYKOZ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE SARIGAZİ SANCAKTEPE ŞİLE AĞVA ATAŞEHİR SARIGAZİ SULTANBEYLİ ÇEKMKÖY ATAŞEHİR KAVACIK BEYKOZ RİVA AĞVA ŞİLE ÖMERLİ TAŞDELEN ALEMDAĞ ALEMDAR ÜMRANİYE DUDULU MODOKO İMES İKEA MEYDAN ÇAKMAK TEPEÜSTÜ KAVACIK ÇAVUŞBAŞI BEYKOZ ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY KAVACIK KAVACIK ŞİLE ACARKENT BEYKOZ ATAŞEHİR AĞVA PAŞABAHÇE








Kemik erimesi (osteoporoz)









OSTEOPENİ; aynı yaş , cins ve ırktaki bireyler için normal değerlere oranla kemik kitlesindeki azalmayı ifade eden klinik bir tanıdır. OSTEOPOROZ; mevcut kemik kütlesinin, mineral içeriğinin azalması ve zayıflaması sonucu süngerimsi hal alması ve kolayca kırılabilir bir duruma gelmesidir. Sonucunda da başta sırt bölgesi olmak üzere vücutta dinmeyen ağrılar, boy kısalığı ve kırıkların oluşumlarını görmekteyiz.Osteoporoz kemik erimesidir...Osteoporoz, kemik dokusunun giderek artan kaybıyla kemiklerin kolay kırılabilir hale gelmesine yol açan bir hastalıktır.Osteoporoz sadece yaşlı veya kadın hastalığı değildir. Bu "Sessiz hastalığın" yaşı ve cinsiyeti yoktur.Osteoporoz, son yıllarda giderek daha fazla dikkat çekmeye başlayan, kadınları 30 'lu yaşlarda bile etkilemeyi başarabilen ve yakalanma riski, güğüs, rahim ve yumurtalık kanseri risklerinin toplamından daha fazla olan, kadınların menapoz, erkeklerin de 55 yaş sonrası yakalanmaktan kurtulamayacağı mecburi bir hastalıktır.Kalça kırığı geçiren her 5 kişiden biri, 1 yıl içinde ölmektedir. Yaşama şansı yakalayanların ise neredeyse tamamı yatağa bağımlı kalmaktadır.Ancak erken tanı, ilaç kullanımı ve yaşam şartlarının düzeltilmesi ile durdurulabilmesi mümkündür. Erken tanı için kemik yoğunluğu ölçümü yaptırmalısınız. Artık günümüzde %1 oranındaki kemik kayıpları bile teknoloji sayesinde kolayca ve çok kısa sürede teşhis edilebilmektedir.Sağlam kemik oluşumu için büyüme çağında yeterli miktardakalsiyum ve D vitamini alınmalı,düzenli spor yapılmalı ve  güneş ışığından yeterince faydalanılmalıdır.
Mammografi çekim işlemine gelirken beraberinde eski filmlerinde getirilmesi ve her seferinde eski filmler ile karşılaştırma yapılması gerekmektedir. Mamografi, meme muayenesi esnasında memede şüpheli bir kitle bulunması durumunda bu kitlenin yerinin ve niteliklerinin belirlenmesi amacıyla yardımcı bir tanı testi olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bununla beraber meme kanseri açısından hiçbir risk faktörü bulunmayan, hiçbir şikayeti olmayan ve yıllık yapılması önerilen meme muayenesi normal bulunan kadınlara da belli aralıklarla meme kanseri tarama testi olarak rutin mamografi önerilmektedir. Mamografi "normal" olarak rapor edildiğinde gerçekten bir sorun olmama ihtimali %90'lara varmakta, bu da mamografinin ne kadar etkili bir tarama testi olduğunu göstermektedir. Mammografi incelemesi için özel bir hazırlık gerekmez. Ancak adet dönemlerinde memelerde hassasiyet olabildiğinden incelemenin adet tarihinden bir hafta sonra yapılması faydalı olabilir. Ayrıca inceleme günü koltuk altı deodorant, pudra veya losyon sürülmemesi önerilir. Daha önceden yapılmış Mammografi filmleri ve Meme Ultrasonlarınızı mutlaka yanınızda getirmeniz gerekmektedir. Meme incelemeleri bir önceki tetkik ile karşılaştırmalı olarak takip edilen bir süreçtir. Önceki filmler ile karşılaştırıldığında yeni filmlerdeki bilgiler daha kesin hale getirmektedir. Mammografi, gebelere ve gebelik ihtimali bulunanlara yapılmaz. Ayrıca emziren annelere ve 25 yaşından küçüklere yapılması sakıncalı olabilir. Mamografinin asıl amacı erken dönem kanserin toplu iğne başı büyüklüğünde iken yakalanmasıdır. Meme değerlendirilirken ultrasonografi de beraberinde yapılmalıdır. Meme ultrasonografisi  genellikle 35 yaş altı genç hanımlarda, fibrokistik hastalığın gösterilmesinde, memede ele gelen bir kitle varlığında ( kitlenin yapısının değerlendirilmesi, kistik ya da solid ayrımı ) tercih edilir. Meme renkli doppleri ise kitlenin  iyi huylu-kötü huylu olup olmadığı hakkında bilgi verir.






 
adreslerinde güncel bilgiler barındıran RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİMİZ , merkezi ÜMRANİYE'de bulunan üç şubemizde halkımıza erişilebilir, sürekli, uygun fiyatlı ve üstün kaliteli görüntüleme hizmetini sunmaktadır. Deneyimli uzman doktorlarca kurulmuş bir şirket bünyesinde ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY ve çok yakında ÜST KAYNARCA PENDİKTE MARMARA ÜNİVERSİTESİ EAH karşısında hizmet vereceğiz. Radistanbul Görüntüleme Merkezi Ümraniye son durakta 4 yıldır hizmet vermektedir. Bünyemizde ultrason, doppler, mamografi, kemik yoğunluğu ölçümü, panoramik ve sefalometrik diş röntgeni cihazları bulunmaktadır.
Tüm İSTANBUL'a başta Anadolu yakası semt ve ilçeleri olmak üzere hizmet sunumu amaçlamaktayız.
RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ AİLE HEKİMLİĞİ SİSTEMİNİ DESTEKLEMEKTE VE İNDİRİMLİ HİZMETLERİ UYGUN FİYATLARLA HALKIMIZIN VE AİLE HEKİMLERİMİZİN KULLANIMINA BAŞLATMIŞTIR.
BÜNYEMİZDE SON TEKNOLOJİ ULTRASONOGRAFİ, RENKLİ DOPPLER USG, MAMMOGRAFİ, KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ VE FULL DİJİTAL PANORAMİK VE SEFALOMETRİK PANORAMİK RÖNTGEN CİHAZLARI İLE HİZMET VERMEKTEDİR.

 
RADİSTANBUL ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY PENDİK GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
0-2165218836
0-216-6423432
Radistanbul Görüntüleme Merkezi Ümraniye son durakta 4 yıldır hizmet vermektedir. Bünyemizde ultrason, doppler, mamografi, kemik yoğunluğu ölçümü, panoramik ve sefalometrik diş röntgeni cihazları bulunmaktadır.

 
Kurumumuzda yapılan tetkikler;
Radyoloji veya radyodiagnostik veya halk arasında eskiden kullanılan
şekliyle röntgen doktorluğu, hastalıkların tanısı için yıllardır hizmet
veren bir tıp alanıdır. Yirmi yıl öncesine kadar sadece röntgen
cihazlarıyla verilebilen bu hizmet, artık çok çeşitli ve gelişmiş aletler
kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Radyolojinin tıbbın en hızlı
ilerleyen dalı olduğu söylenebilir. Hızlı gelişmeyle birlikte bir çok yeni
kavramda karşımıza çıkmaya başlamış ve insanların kafalarında soru
işaretleri oluşmasına neden olmuştur.
Bu sayfanın amacı, radyoloji konusuyla direk ilişkisi olmayan insanları
bilgilendirmek, kafalarında oluşan sorulara kolayca ulaşabilecekleri bir
bölüm oluşturmaktır.
Mammografi
Ultrasonografi
Doppler Ultrasonografi
Hangi radyolojik incelemeyi yaptırırsanız yaptırın, yanınızda eski
incelemelerinizi götürmeyi unutmayın. Radyoloğunuzu ne kadar
bilgilendirirseniz, alacağınız verim o kadar çok olacaktır.
Ayrıntılı bilgiler elde etmek istiyorsanız

 

 
MAMMOGRAFİ
Mammografi meme dokusunun röntgen ışınlarıyla görüntülenmesidir. Genel
amaçlı radyoloji tüplerinde değişiklikler yapılmayı, bunun sonucunda
hastanın daha az radyasyon alması sağlanmıştır. Kullanılan cihaza bağlı
olarak otururken veya yatarken memenin değişik yönlerden görüntüleri
alınır. Çekim esnasında memenin komprese edilmesine bağlı rahatsızlık
hissi oluşabilir.
Mamografi belli yaştan sonra tarama testi olarak, memede bir kitle ele
geldiğinde, meme başında akıntı görüldüğünde, meme başının çekintiye
uğramasında, meme derisindeki değişikliklerde, meme biopsisinde
lokalizasyon amacıyla kullanılabilir.
Kadınların 70 yaşına kadar %13'nde meme kanseri çıkma riski bulunmaktadır.
Meme kanseri erken teşhis edilirse büyük oranda (%80-90 arası) tedavi
edilebilir. Bu nedenle mamografinin meme kanserinin erken teşhisinde bir
tarama testi olarak önemi büyüktür. Amerikan Kanser Derneği 40-49 yaşları
arasında 2 yılda bir, 50 yaşın üzerinde her yıl mamografi çekilmesini
önermektedir.

 

 

 

 
ULTRASONOGRAFİ (USG) (US-Ultrasonografi)
Ultrason, insan kulağının işitemiyeceği kadar yüksek frekanslı ses
dalgalarını kullanarak iç organları görüntüleyen bir tanı yöntemidir.
Ultrasonda radyasyon kullanılmaz. Bu nedenle gebelerde ve bebeklerde
rahatlıkla kullanılabilir. Cihazdan gönderilen ses dalgaları, hasta
vücudundan yansıdıktan sonra gene aynı cihaz tarafından algılanır. Yansıma
farklılıkları organdan organa değişir. Bu nedenle farklı yansımaların
olduğu yapılar, farklı görüntüler verirler. Normal yapılar içindeki bir ur
ya da kist, ses demetlerini farklı yansıttığı için farklı yapıda gözlenir
ve tanı konulur. Görüntü oluşturulması sırasında "prob" hasta vücudunda
gezdirilirkrn, altında kalan bölümün kesit görüntüleri, hareketli organlar
gibi ekranda kayar. Bu esnada radyolog tanı koyar. Elde edilen
görüntülerin tanıda çok fazla bir katkısı yoktur. US işlemi, ihtisasları
süresince yaklaşık 1 yıl eğitimini alan radyologlarca yapılır.
Ultrason hangi amaçlarla (endikasyonlar) yapılır ?
Ultrason çoğunlukla karaciğer, safra kesesi, pankreas, dalak, böbrekler,
mesane, yumurtalıklar ve rahim gibi karın içi organların görüntülenmesi
için kullanılır. Ultrason çekilmesi için başvuran hastaların en sık
şikayeti karın ağrısıdır. Karaciğer ve dalak gibi karın içi organların
büyümesi, safra kesesi ve böbrek taşları, apandisit, yumurtalık kistleri
ve karın içindeki tümörler ultrason ile teşhis edilebilen hastalıklardan
bazılarıdır.
Ultrason çekilmesi için hazırlık gerekir mi ?
Karın içindeki organların ultrasonu için hastanın aç karna olması gerekir.
Ayrıca mesane, yumurtalıklar ve rahimin incelenmesi içn hasta idrarına
sıkışık olmalıdır. Bunun dışında başka bir hazırlık gerekmez.
Ultrason nasıl çekilir ?
Hasta sırtüstü yatar. Cilt üzerine jel sürülür. "Prob" adı verilen cihaz
ile karın içindeki organlar cilt üzerinden incelenir.
Yan etkileri nelerdir?
Bugüne kadar gebelikte ve diğer incelemelerde gösterilebilen bir yan
etkisi yoktur.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Normal Doğum Normal Doğum












Doğum gerçekten başladı mı?


Doğumhaneye hoşgeldiniz


Çok az kaldı


Epizyotomi (Dikişli Doğum)








Doğum Gerçekten Başladı mı?




Doğum eylemi yani "doğum sancıları", dış ortamda yaşamaya hazır hale gelmiş
bebeğin anne bedeninden ayrılmasıyla sonuçlanan bir süreçtir. Bu sürecin
başlangıcını düzenli uterus kasılmalarının ortaya çıkması, bitişini de bebeğin
doğması, plasenta ve diğer gebeliğe ait yapıların atılması, yani uterusun
boşaltılması belirler.
Normal doğum genel anlamda vajinal yolla gerçekleşen doğum demektir. Vajinal
doğumların %96'sı baş gelişi, geri kalan kısmı da makat gelişi şeklinde
gerçekleşir. Bu sayfada baş gelişi ile doğumun ayrıntıları anlatılmaktadır.
Anne adayının bedeninin doğum eylemine hazırlanması:
Doğum eyleminin başarıyla sonuçlanabilmesi için anne adayının bedeninde eylem
öncesi dönemlerde birçok hazırlık yapılır. Bu hazırlıklar gebelik başladığı
andan itibaren başlar: Gebelik bedende algılandığı andan itibaren işlevsel
olarak her zaman kasılmaya hazır olan uterusun kasılmaları baskı altında
tutulmaya başlanır. Bebeğin olgunlaşma süreci tamamlanana kadar da bu baskılama
devam eder. Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde uterus üzerindeki baskı azalmaya
başlayınca kısa süren, genelde ağrıya yol açmayan ve nadir gelen kasılmalar
ortaya çıkar. Braxton-Hicks kasılmaları denen bu kasılmalar anne adayı
tarafından da hissedilir. Bunların amacı serviksi (rahimağzı) doğum eylemine
hazırlamaktır.
Serviks (rahimağzı) olgunlaşması
Serviks normal şartlarda oldukça dayanıklı bir bağ dokusundan oluşan, giriş
kısmı kapalı, sert, koni biçiminde bir yapıdır. Daha önce doğum yapmış olanlarda
1-2 cm açık olabilir. Bu yapı, doğum eyleminde çok önemli bir rol üstlenir:
Uterus kasılmaları bebeği doğum kanalından aşağı itmeye çabalarken serviks
yaklaşık olarak 10 cm genişliğinde açılarak bebeğin uterusun içinden çıkmasına
izin verir. Serviksin açılması uterusun doğum eylemi esnasındaki kasılmalarıyla
paralel gider. Serviksin uygun bir şekilde açılabilmesi için buna hazır olması
gerekir. Doğum eylemine hazırlık döneminde servikste bir dizi değişim başlar:
Giderek kıvamı yumuşamaya başlar. Yönü başta annenin bel kemiğine doğru iken öne
doğru yön değiştirir. Aynı zamanda servikste "silinme" denen bir süreç
gerçekleşir. Bu süreçte serviks uzunluğu azalır ve yapı incelir. Olgunlaşmış bir
serviks artık doğum eyleminin yarattığı kasılmalara duyarlıdır ve kasılmalarla
açıklığı giderek artmaya başlar.
Daha önce doğum yapmamışlarda genellikle serviksin olgunlaşma hazırlıkları
tamamlandıktan sonra kasılmalar başlar. Daha önce doğum yapmış olanlarda ise
serviks olgunlaşmasının bir kısmı doğum eylemiyle paralel gider (Örneğin daha
önce doğum yapmış olanlarda silinme doğum eylemi esnasında tamamlanabilir).
Doğum eyleminin başlamasına ne kadar var?
Gebeliğinizin başından sonuna kadar düzenli olarak rutin antenatal (doğum
öncesi) kontrollerinize gittiniz. Herşey yolunda gitti. Bebeğinizin tüm organ
sistemleri kendi kendine yetebilecek olgunluğa ulaştı. Doktorunuza en son
gittiğinizde doktorunuz artık "gününüzün dolduğunu" ve bebeğin doğuma hazır
olduğunu söyledi. Bundan sonra sizi neler bekliyor?
İlk olarak hatırda tutmanız gereken, doğum belirtileri başlamadığı sürece
doktorunuzun sizi çağırdığı tarihlerde antenatal kontrollere devam etmenizdir.
Gebelerin yanlızca %5'i tam 40. gebelik haftasında doğum yapar. Doğum eyleminin
40. gebelik haftasından iki hafta önce ya da iki hafta sonra başlaması normal
kabul edilir. Eylem başlamadığı sürece genel olarak haftalık kontroller devam
eder ve bu kontrollerde bebeğin NST ve/veya ultrason ile iyilik hali
değerlendirilir.
Doğum eyleminin başladığı nasıl anlaşılır?
Yukarıda bahsedilen hazırlayıcı kasılmalar bazen o kadar şiddetli olabilir ki
doğum eylemiyle karışabilir. Özellikle ilk doğumunu yapacak anne adayları gerçek
doğum sancısının nasıl bir şey olduğunu bilmediklerinden bu hazırlık kasılmaları
esnasında paniğe kapılabilirler. Gerçek doğum sancılarının başladığını ve artık
çantanızı alıp hastaneye gitmeniz gerektiğini nasıl anlayacaksınız?






Gerçek doğum sancılarının en önemli özelliği düzenli aralıklarla oluşmalarıdır.
Önceleri daha az sıklıkla ancak yine de düzenli aralıklarla gelen doğum
sancıları belli bir aşamadan sonra tipik olarak 10 dakikada üç kez ortaya çıkar
ve her bir kasılma yaklaşık 50 saniye sürer. Gerçek sancılar istirahat etmekle
geçmez. Şiddeti de zaman içinde giderek artar. Kasılmaları karnınıza
ellediğinizde rahatlıkla hissedebilirsiniz. Eğer kasılmalarınız belli bir düzene
girmişse ve istirahatle geçmiyorsa hastaneye gitme zamanıdır.






Doğum eylemine geçiş her zaman önce sancıların başlaması şeklinde olmaz. Bazı
anne adaylarında sancılar başlamadan önce su kesesi açılabilir. Böyle bir durum
ortaya çıkarsa bebeğin değerlendirilmesi için hastaneye gitmelisiniz.
"Nişan" denilen hafif kanlı-sümüksü akıntı, serviksteki bebeği koruyucu tıkacın
atılmasından ibarettir. Ek bir belirti ya da şikayet yoksa beklemeye devam
edebilirsiniz. Genellikle nişandan sonraki ilk iki günde doğum başlar.
Gebeliğinizin seyri esnasında size hemen doktora başvurmanızı gerektiren acil
durumlar doğum sancılarını beklemekte olan anne adayları için de geçerlidir.






Bunlar özetle:
Şiddetli ve istirahatle geçmeyen düzenli kasılmalarınız olursa doğum eylemi
başlamıştır, hastaneye gidiniz.
Kasılmalarınız aşırı uzun sürüyorsa, kanamanız oluyorsa, suyunuz gelmişse, bebek
hareketlerinde azalma hissettiyseniz ileri inceleme gerektiren bir durum var
demektir. Hemen doktorunuzla irtibata geçip hastaneye gidiniz.






Doğum için başvurduğunuzda hastanede yapılan ilk incelemeler:
Hastanede doktorunuzla buluştunuz. Doktorunuz sizin gebe kartınızda bugüne
kadarki antenatal kontrollerde elde edilen bulguları tekrar gözden geçirecek ve
sizden şikayetiniz hakkında ayrıntılı bilgi alacaktır. Daha sonra pelvik muayene
yapılması için doğumhaneye alınacaksınız.
Pelvik muayene
"Tuşe" adı verilen bu elle muayene çok önemlidir: Bu muayene serviksin açıklığı,
silinmesi ve yumuşaması, bebeğin başının doğum kanalının neresinde olduğu ve
amniyos kesesinin bazı özellikleri hakkında bilgi verir. Ayrıca doğum kanalının
giriş kısmı, kanalın özellikleri ve doğum kanalının çıkış kısmı konusunda da
önemli bilgiler bu muayenede edinilir. Kanalın kemik ve yumuşak doku yapısında
bebeğin geçişine engel olabilecek durumlar (çatı darlığı gibi) bu muayene
esnasında ortaya çıkar.
Bebeğin durumunun değerlendirilmesi
Pelvik muayene bittikten hemen sonra bebeğin kalp atımları ile uterus
kasılmaları arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi amacıyla yaklaşık olarak 20
dakika süreyle kardiyotokografik inceleme yapılacaktır. (Bazı doktorlar yalnızca
fetoskop denen cihazla bebeğin kalp atışlarını dinlerler.)
Doğum gerçekten başlamamışsa evinize gidebilirsiniz
Bu incelemeler sonucunda doktorunuz gerçek doğumun başlamadığı yönünde karar
verirse ve kardiyotokografi (ya da fetoskop ile duyulan bebek kalp atışları)
normalse sizi istirahat amacıyla evinize geri gönderebilir. Özellikle ilk
doğumunu yapacak olan anne adayları genellikle doğum eylemi henüz tam başlamadan
başvururlar. Bu durumda sizin gereksiz yere sattlerce hastanede kalmanızı
engellemek amacıyla bu yerinde bir karardır. Doktorunuz size gerçek doğum
sancılarının özelliklerini ayrıntılarıyla anlatacak ve bu ağrıların başlaması
durumunda ya da diğer başvurmanız gereken özel durumlarda sizden tekrar
başvurmanızı isteyecektir.
Bulgular gerçek doğum eyleminin başladığı yönündeyse artık bebeğinizle
kucaklaşmanıza saatler kalmış demektir. Doğumhane kıyafetinizi giyebilirsiniz.
Doğum eylemi başlamıştır.


Sayfa başı


Doğumhaneye Hoşgeldiniz




Bir önceki bölümde sizin doğum ağrılarıyla hastaneye başvurduğunuzda neler
yaşayacağınızı anlatmıştık. Bu bölümde de doğum eylemi başladıktan sonra
sırasıyla yaşayacaklarınızı bulacaksınız. Öncelikle doğum eylemi denen olguya
biraz daha yakından bakalım:
Doğum Eyleminin Evreleri
Doğum eylemi üç ayrı evreye ayrılır:
Birinci evre: Gerçek doğum sancılarının başlamasından serviksteki genişlemenin
yaklaşık 10 cm (tam açıklık) olmasına kadar geçen evredir. Serviksin tam açık
olması demek bebeğin artık doğum kanalından çıkmasında karşısında tek engel olan
serviks engelinin ortadan kalkmış olması demektir.
İkinci Evre: Tam açıklık oluşmasından bebeğin doğmasına kadar geçen evredir.
Üçüncü Evre: Bebeğin doğumundan plasenta ve amniyos zarlarının dışarı atılmasına
kadar geçen evredir. Bu evre sonunda gebelik fiziksel olarak bitmiş ve gebeliğin
biyokimyasal, hormonal, fizyolojik tüm etkileri ortadan kalkmaya başlamıştır.
Doğumun birinci evresi:
İlk pelvik muayeneniz yapıldı, doğum eyleminin başladığına karar verildi ve
doğumhanede yerinizi aldınız. Bundan sonra neler olacak?
İlk önce antenatal tetkiklerinizden eksik kalan incelemeler varsa bunlar
yapılacak, ya da gerek görülürse tam kan ve tam idrar tahlili için idrar ve kan
örnekleri alınacaktır.
Doktorunuz size bu aşamada lavman yapılmasını önerecektir. Lavman, kalın
barsakta biriken dışkının tümüyle dışarı atılmasını sağlar. Bunun önemi
büyüktür, zira doğumun ikinci evresinde ıkınmalar esnasında dışkı dışarı çıkıp
bebeğin başına bulaşabilir. Ayrıca lavmanın doğumun birinci evresini de
hızlandırıcı özelliği vardır. Lavman sonrasında doktorunuz bebeğin kalp
atışlarını tekrar dinleyecek gerekirse kardiyotokografi incelemesi tekrar
edilecektir.
Birinci evrede sizin yapabilecekleriniz ve yapmamanız gerekenler nelerdir?
Tercih ederseniz ve suyunuz henüz gelmemişse dolaşmanızda bir sakınca yoktur ve
bu kasılmaların daha düzenli olmasına yardımcı olabilir. Bu şekilde kendinizi
daha rahat hissederseniz doktorunuza danışarak kalkın ve dolaşın.
Birinci evrede ağızdan katı ve sıvı gıda almamanız önemlidir. Zira özellikle
doğumun ikinci evresinde bulantı sıktır ve mideniz dolu olursa kusmanız daha
büyük olasılıktır. En önemlisi de eğer doğumun herhangi bir evresinde sezeryan
gerekirse bu durumda genel anestezide ortaya çıkması muhtemel riskleri azaltmak
için midenin tümüyle boş olması gereklidir. Eğer çok susarsanız doktorunuza
danışarak az miktarda su içebilirsiniz. Ancak kesinlikle katı gıda almayınız.
Eğer çok bitkin düşerseniz damar yoluyla sıvı ve glikoz verilebilir.
Kasılmalarınız esnasında derin nefes alıp vermeniz bebeğe giden oksijen
miktarını artıracak ve ağrıları daha hafif hissetmenize yardımcı olacaktır.
Bu evrede yapılacak işlemler:
Doktorunuz belli aralıklarla yanınıza gelecek ve şikayetlerinizi
değerlendirecektir. Genellikle yarım saatte bir bebeğin kalp atışları dinlenecek
ve gerektiği durumlarda kardiyotokografi cihazı tekrar karnınıza bağlanarak daha
ayrıntılı inceleme yapılacaktır. İki saatlik aralıklarla serviksteki açılma ve
bebeğin kanaldaki durumu değerlendirilecektir. Bu incelemelerin amacı doğumun
normalden yavaş seyredip seyretmediğini ortaya çıkarmaktır.
Serviksteki açılma belli bir aşamaya geldiğinde eğer hala su keseniz
kendiliğinden açılmamışsa doktorunuz doğumun seyrinin yavaşlamasını engellemek
için bu keseyi kendisi açmayı tercih edebilir. Siz pelvik muayene
pozisyonundayken bebeğin kalp sesleri dinlendikten sonra doktorunuz keseye ufak
bir delik açmak için tasarlanmış aleti vajinadan servikse doğru ittirir ve
dikkatli bir şekilde keseyi açar. Bu, tümüyle ağrısız bir işlemdir. Doktorunuz
gelen sıvının rengini not eder. Bebek kalp sesleri tekrar dinlendikten sonra
işlem biter.
Epidural ile doğum tercihi yapmışsanız, epidural kateterinin yerleştirilmesi
işlemi bu aşamada gerçekleştirilir. Epidural tercih etmemişseniz ya da bu
uygulama çeşitli nedenlerle sakıncalı bulunmuşsa eyleminizin aşırı ağrılı
geçmesi durumunda damar ya da kalçadan enjeksiyon yoluyla bazı ağrı kesici
ilaçlar belli kurallara uyularak uygulanabilir.
Epidural ile ilgili bilgi almak için tıklayın
Bu evrenin sonuna doğru ıkınma başlayabilir. Doktorunuz söylemediği sürece
ıkınmayınız.
Doktorunuz size yaptığı muayenede "serviks tam açık" müjdesi verdiğinde birinci
evre bitmiş demektir.
Aşağıdaki resim birinci evrede oluşan olayların bir özetini göstermektedir


Birinci resimde henüz doğum eylemi başlamamıştır. Serviks sert, silinmemiş ve
kapalıdır.
İkinci resimde serviks silinmeye (incelmeye) başlamış ve az miktarda açılma
meydana gelmiştir.
Üçüncü resimde doğum eyleminin birinci evresi oldukça ilerlemiştir. Silinme
artmış, serviks oldukça incelmiş ve açıklık da 7 cm. olmuştur.
Dördüncü resimde birinci evrenin bittiği gözlenmektedir. Serviksin silinmesi
tamamlanmış, tam açıklık oluşmuş ve bebeğin başı doğum kanalında ilerlemeye
başlamıştır.
1.Evrede oluşan özel durumlar
Açıklığın ilerlememesi
Bebeğin başının oturmaması
Bebek kalp seslerinin bozulması ve fetal distres ortaya çıkması
Kanamanın ortaya çıkması.


Sayfa başı


Çok az kaldı




Serviks tam açık olduğu andan itibaren artık doğumunuz çok yaklaştı demektir.
Artık serviks engeli ortadan kalkmış ve bebek yanlızca 10 santimetre olan "uzun
yolu katetmeye çoktan başlamıştır bile.
Doğumun ikinci evresi:
Doğumun ikinci evresinde bebeğin önündeki engel kalkmıştır. Önünde bulunan
yaklaşık 10 cm uzunluğundaki kanaldan dışarı çıkmak için çaba göstermeye başlar.
Doğum kanalı denen yapı, uzunluğu 10 cm. olan ve iç duvarlarının büyük kısmı
vajina tarafından oluşturulmuş bir tüneldir. Vajinanın etrafı ise kaslar ve
bağdokusu ile sarılıdır. Vajina ve diğer dokular bebek başının ilerlemesini
genellikle engellemezler. Ancak kanalın etrafını çeviren bir de kemik yapılar
vardır. Bunlar pelvis denen yapıyı oluşturan kemiklerdir. Bu kemiklerin
birbirlerine bağlandığı ligamentler oldukça esnek olmasına karşın, kemik yapının
genişleme özelliği yoktur. Bu yüzden bebeğin baş ve vücudunun bu kemiklerin
engellerini aşacak şekilde yeniden yapılandırılması gerekir. Bebeğin uterus
içindeki duruş şekli, bebeğin baş kemiklerinin özellikleri ve doğum kanalında
bulunan çeşitli çukur ve tümsekler bu yapılandırmaya yardımcı olur. Doğum
kanalının girişi oval bir yapıya sahiptir ve bebek buradan başını çenesine
değdirerek ve bir miktar çevirerek geçebilir. Bu geçiş kanaldan geçişin en
önemli etaplarından biridir zira baş geçmeyi başardığında diğer kısımların bu
giriş kısmından kanala girmesi kolaydır.
Bebek, daha önce doğum yapmamış olanlarda genelde doğum eylemi başlamadan önce
kanalın giriş kısmından başını içeriye sokar ve doğum kanalı içinde az miktarda
ilerler. Daha önce doğum yapmış olanlarda ise doğum kanalına giriş doğum eylemi
başlayana kadar gerçekleşmeyebilir.
Angajman-"yolun yarısı":
Doğum kanalının tam ortasında sağlı sollu ve aralarında yaklaşık 10 cm. mesafe
olan iki kemik tümseğe (dikensi çıkıntılar) geldiğinde ikinci zorlu etap başlar.
Bebeğin başı bu etaba ulaştığında ve bu 10 cm. genişliğindeki mesafeye
geldiğinde "bebek başı angaje (doğum kanalına girmiş)" denir. Daha önce doğum
yapmış olanlarda angajman genelde doğum eylemi başladıktan sonra gerçekleşir.
Baş angaje iken serviks de açılmaya devam eder. Genellikle serviks tümüyle
açıldıktan sonra veya açılmasına doğru bebek, genişliği 10 cm olan bu dikensi
çıkıntıların arasından da yine başını özel bir açıyla döndürerek geçmeyi
başarır. Bu engel de aşıldıktan sonra artık doğuma çok az kalmıştır. Dikensi
çıkıntılardan kurtulmayı başaran bebek artık yüzü annenin arka kısmına bakacak
şekilde bir dönüş hareketi yapar ve doğum kanalının geri kalan beş cm'lik
kısmını kateder. Bu esnada bebek başı her ağrı ve ıkınmayla beraber perine
aralanarak görülmeye başlanır.
İşte ıkınmalar başladı!
Ikınma bebek başının rektuma (kalın barsağın son kısmı) baskı yapması nedeniyle
belli bir süre sonra otomatik bir hal alır.
Bu aşamada artık muayeneler de sıklaşır. Doktorunuz sizden her ağrıyla birlikte
önce derin bir nefes almanızı ve bu nefesi bırakmadan ağrının devam ettiği
sürece ıkınmanızı isteyecektir. Burada amaç bebeğin kanaldan geçmesine yardımcı
olmaktır. Ağrılar arasında ise dinlenmeniz ve bir sonraki ağrı geldiğinde en iyi
şekilde ıkınmanız çok önemlidir. Bu aşamanın süresi tümüyle sizin etkili bir
şekilde ıkınmanıza bağlıdır. Önerilere uygun bir şekilde ıkınırsanız bebeğiniz
kısa bir zamanda dışarı çıkar.
Bebeğinizin saçları görünüyor!
Bebek başı bu evrenin sonuna doğru kasılma ve ıkınmalarla birlikte perineden
gözükmeye başlar. Kasılma bittiğinde ise içeri tekrar girer. Belli bir aşamadan
sonra ise artık her kasılma ve ıkınmada bebeğin başının daha büyük bir kısmı
gözükmeye başlar ve kasılma bitiminde baş içeri tekrar girmez, o şekilde kalır.
Buna crowning (taçlanma) adı verilir. Artık doğum çok yaklaşmıştır.
Epizyotomi-belki de gerekmeyecek?
Steril doğum takımları açılır ve doktorunuz artık başınızdan ayrılmaz. Size
ağrılarla ıkınmanız ve ağrılar arasında ıkınmayı durdurmanız yönünde talimatlar
verir. Özellikle bu dönemde kendinize hakim olmanız çok önemlidir. Ikınmalarla
artık bebek iyice perineyi zorlamaya başladığında epizyotomi için hazırlıklar
başlar. Bir enjektör yardımıyla kesilecek olan bölge iyice uyuşturulur. Bebeğin
çıkması iyice yaklaştığında perinenin alt birleşim bölgesinden başlanarak
yaklaşık 45 derece açıyla makasla bir epizyotomi kesisi yapılır (Bazı durumlarda
epizyotomi yapılmadan da doğum gerçekleşebilir). Bebeğin perineye yaptığı
basıncın yırtılmaya neden olmaması için alınan bir önlemdir. ,
Epizyotomi hakkında daha geniş bilgi almak için tıklayın!
Sakın ıkınmayı kesmeyin!
Epizyotomi açıldıktan sonra en fazla iki ya da üç ıkınmada bebek başı doğar.
Tamam, ıkınmayı kesebilirsiniz!
Bebeğin başı doğar doğmaz sizin ıkınmayı kesmeniz gerekir.
Bebeğin başı çıkar çıkmaz ağzındaki salgılar plastik bir sonda yardımıyla aspire
edilir. Bebek başı doğduktan sonra baş genellikle sol bazen de sağ yana döner.
Bu hareketin amacı omuzların doğum kanalından girmesini sağlamaktır.
Kendiliğinden gerçekleşmezse doktorunuz bu aşamada bebeğin başını bir yana
döndürmesine yardımcı olacaktır. Bebek başı doğduktan sonra baş genellikle sol
bazen de sağ yana döner. Bu hareketin amacı omuzların doğum kanalından girmesini
sağlamaktır. Kendiliğinden gerçekleşmezse doktorunuz bu aşamada bebeğin başını
bir yana döndürmesine yardımcı olacaktır.
İşte bebeğiniz!
Baş çıktıktan kısa bir süre sonra bebeğin vücudunun geri kalan kısımları da
kolaylıkla doğar. Bir süre sonra doğumhanede bir ağlama sesi
duyulur.Tebrikler.....Anne oldunuz.
Şimdi de bebeğin doğum sonrası ilk tıbbi durum değerlendirmesini yapalım:
Apgar puanlama sistemi






Aşağıdaki resimler ikinci evrede oluşan olayların bir özetini göstermektedir:


Birinci resimde bebek doğum kanalından içeri girmiş ve doğum kanalında
ilerlemeye başlamıştır. Amacı kanalın tam ortasında bulunan dikensi çıkıntıları
geçmektir.
İkinci resimde dikensi çıkıntılardan da geçen bebek başı artık çıkıma doğru
ilerlemekte, sancılar ve ıkınmalarla kendini dışarıdan göstermektedir.
Üçüncü resimde doğum iyice yaklaşmıştır. Tüm kemik ve yumuşak doku engelleri
aşılmış, doğuma saniyeler kalmıştır.


Birinci resimde bebek doğum kanalında oldukça ilerlemiştir. Her sancı ve
ıkınmayla bebeğin başının bir kısmı gözükmektedir.
İkinci resimde taçlanma görülmektedir. Bebeğin başının bir kısmı dışarıya
çıkmıştır ve sancının bitiminde artık içeriye geri dönmemektedir.
Üçüncü resimde bebek doğum kanalının çıkımında etrafındaki boşluğu en iyi
şekilde kullanabilmek için yüzünü annenin arka kısmına döndürmüştür.
Dördüncü resim bebeğin başının hemen çıkması sonrasındaki durumunu
göstermektedir.
Beşinci ve altıncı resimde bebek başını kurtarmıştır. Omuzlarını doğum kanalının
giriş kısmından geçirebilmek amacıyla annenin bir bacağının iç yüzüne bakacak
şekilde bir dönüş yapar. Resimlerde bu dönüşü yapmak için doğumu gerçekleştiren
doktor elle yardımcı olmaktadır. Bu dönüş hareketiyle omuzlar ön-arka pozisyona
geçerek kanaldan girer ve kanalda engelsiz bir şekilde ilerler ve doğar. Bebeğin
geri kalan kısımları da kolayca doğarlar.
2.Evrede oluşan özel durumlar.
Bebeğin doğum kanalında takılması
Boyna kordon dolanması
Omuz takılması
2. evrenin aşırı uzaması
Vakum ekstraksiyonu
Kalp seslerinde bozulma
Aşırı kanama
Doğumun üçüncü evresi:
Bebek doğduktan hemen sonra kordona iki klemp yerleştirilir ve kordon ortadan
kesilerek bebeğin bağımsız yaşamı başlatılır. Bebek üşümemesi için radyant
ısıtıcı denen özel bir masaya alınır. Burada doktorunuz tarafından ya da bir
çocuk uzmanı tarafından bebeğin yaşamsal bulguları gözden geçirilir. Bebeğinizin
1. dakika ve 5. dakika Apgar skorlaması yapılır. Bu ilk değerlendirmeler
sonrasında doktorunuz tekrar size döner. Kanama miktarı değerlendirilir ve
normaldışı bir durum yoksa plasentanın kendiliğinden düşmesi beklenir. Plasenta
yaklaşık olarak 15 dakika içinde uterustan çıkarak vajinaya geçer. Doktorunuz
plasenta ve zarları dikkatli bir şekilde dışarı çıkarır ve tümünün çıkıp
çıkmadığını değerlendirmek için amniyos zarı ve plasentayı dikkatlice gözden
geçirir. Daha sonra açılan epizyotomi, bölge biraz daha uyuşturulduktan sonra
kendi kendine eriyen ipliklerle tamir edilir.
Tamir sonrası vajina içi ve serviks gözden geçirilir, yırtık oluşmuşsa bunlar da
tamir edilir. Bu aşamalar da atlatıldıktan sonra doğumhane ekibi belli
aralıklarla kontrolünüze gelmek üzere sizi bebeğinizle başbaşa bırakır.
Korktuğunuz kadar varmıydı?
3. Evrede ve sonrasında oluşan özel durumlar
Bebekle ilgili problemler
Plasentanın ayrılmasıyla ilgili problemler
Epizyotomi yerinde ya da doğum kanalının diğer bölgelerinde oluşan büyük
yırtıklar
Doğum sonrası ilk 24 saatte oluşan özel durumlar
Epizyotomi yerinde hematom
Atoni
Ağrı
İdrar yapamama
Emzirememe
Lohusalık döneminde oluşan diğer özel durumlar


Sayfa başı


Epizyotomi (Dikişli Doğum)




Bebeğin daha kolay çıkmasını sağlamak için uygulanan cerrahi kesiye epizyotomi
adı verilir. Bu kesi her doğumda uygulanmamakla beraber gerekli durumlarda ve
usulüne uygun uygulandığında hem kısa vadeli ve hem de uzun vadeli avantajlar
getiren bir cerrahi müdahaledir.


Ikınmalarla artık bebek iyice perineyi zorlamaya başladığında epizyotomi
için hazırlıklar başlar. Bir enjektör yardımıyla kesilecek olan bölge
iyice uyuşturulur.


Bebeğin başı (ya da makat gelişte makatı) çıkmasına yakın epizyotomi
makası adı verilen özel bir makasla bölgeye vajina girişi altucundan
başlayan ve doktorun seçimine göre ya 45 derece açıyla yana uzanan
(medyolateral tip), ya da direkt olarak anüse doğru inen (medyan tip) bir
kesi uygulanır.
Keside perinedeki cilt ve ciltaltı dokusu kesilir. Kesinin uzunluğu anne
adayının perinesinin yapısal özellikleri, perine kaslarının durumu ve
bebeğin çıkan kısmının yapısal özelliklerine göre değişir.


Kesi sonrası perineyi koruyucu manevralarla bebek doğurtulur. Plasentanın
çıkmasından sonra gerekirse lokal anestezi işlemi tekrarlanarak perinedeki bu
kesi usulüne uygun olarak kendiliğinden eriyen dikiş materyaliyle dikilir.
Epizyotominin amacı nedir?
Epizyotominin amacı bebeğin başı (ya da makat kısmı) çıkarken perine bölgesinin
aşırı gerilmesinin ve yırtılmasının engellenmesidir. Diğer bir amacı da perine
tabanı kaslarının aşırı gerilmesinin önlenerek uzun vadede oluşabilecek estetik
ve yapısal bozuklukların (sistosel, rektosel, desensus; yani mesane, kalınbarsak
ve uterus sarkması) en aza indirilmeye çalışılmasıdır.
Epizyotomi kimlerde uygulanır?
Önceleri her doğum için rutin olarak epizyotomi açılması önerilmekte ve
doktorlar tarafından da hem ilk doğumlara hem de sonraki tüm doğumlara
epizyotomi uygulanmaktaydı. Son yıllarda ise önce ilk doğumdan sonraki
doğumlarda rutin epizyotomi uygulayan doktorların sayısı azalmış ve bunu ilk
doğum da dahil hiçbir doğumda rutin epizyotomi uygulamayan doktorlar takip
etmiştir.
Ancak yine de anne adayının perinesinin dar olduğu, perine kaslarının aşırı
gerildiği, bebeğin başının perineden çıkarken zorlanacak kadar büyük olduğu
durumlarda epizyotomi uygulaması perinenin aşırı yırtılmasını ve uzun vadede
bölgede estetik bozukluklar oluşumunu önlemede oldukça önemli rol oynayan bir
işlem olarak değerini korumaktadır.
Vakum ve forseps gibi müdahaleli uygulamalarda, makat gelişi ile doğum gibi
normalden farklı doğum şekillerinde ise epizyotomi açılmamasının yarardan çok
zarar vereceği kesindir. Prematüre doğumlarda perinenin bebeğin miadında
bebekten daha hassas olan başına baskı yapmasını engellemek için epizyotomi
açmak oldukça etkili bir uygulamadır.
Doğumun hızlı gerçekleşmesinin gerektiği durumlarda ise (fetal distres gibi)
epizyotomi mutlaka açılır.
Epizyotomi uygulanmadığı durumlarda ne olur?
Epizyotomi açılmadığı durumlarda özellikle ilk doğumda büyük olasılıkla yırtık
meydana gelir. Oluşan bu yırtığın büyüklüğü baş çıkarken doktor tarafından
uygulanan perine koruma tekniğine, anne adayının doğum sayısına, perinenin
yapısal özelliklerine ve bebeğin başının (ya da makatının) yapısal özelliklerine
bağlıdır. Oluşan yırtıklar genellikle yüzeyeldir. Ancak bazı durumlarda,
özellikle perine dokusunun sert olduğu ve/veya bebeğin başının nispeten büyük
olduğu durumlarda epizyotomi açılmasının gecikmesi ya da hiç açılmaması
vajinanın derinliklerine kadar giden, ya da anüs sfinkterinin (anüs sfinkteri
istemsiz dışkılamayı engelleyen bir kas yapısıdır) ve hatta rektum (kalın
barsağın son kısmı) duvarının yırtılmasına kadar varabilen yırtıklara neden
olabilmektedir.
Bu yüzden epizyotomi açılmasının gerekli olmadığı yönünde karar verilirken
kar/zarar oranı hesaba katılır ve oluşacak yırtık açılacak kesiden daha kötü
olacaksa epizyotomi açılır. Epizyotominin diğer bir amacı da perinenin estetik
görüntüsünü mümkün olduğunca korumaktır. Bu yüzden perine kaslarının aşırı
gerili olduğu durumlarda bölgedeki gerilmeyi önlemek için epizyotomi mutlaka
açılır. Zira perine kasları aşırı gerildiklerinde eski şekillerine çok zor geri
dönmekte ve bölgede yapısal ve işlevsel bozukluklar meydana gelebilmektedir.
Epizyotomi iyileştiğinde iz kalır mı?
Epizyotomi iyileşmesi sonrasında kesi usulüne uygun dikildiğinde, anne
tarafından doktorun önerdiği şekilde bakımı yapıldığında bölgede kesi hattı
boyunca çizgi şeklinde bir iz kalır. Bu izin derinliği bir yandan bireysel
özelliklere öte yandan epizyotomi açılırken kullanılan teknik ve tamir esnasında
kullanılan dikiş materyalinin kalitesine göre değişir. Bazı kadınlarda ne kadar
iyi bir teknik uygulanırsa uygulansın bünyenin aşırı nedbe dokusu oluşturma
özelliği nedeniyle derin bir iz kalabilir. Bazı kadınlarda ise neredeyse
epizyotomi yapılmadığını düşündürecek kadar az iz kalır.
Epizyotomi sonrası ne gibi istenmeyen durumlar oluşabilir?
Epizyotominin tamiri sonrası en sık görülen yakınma ağrıdır. Ancak bu ağrı
genellikle ağrı kesicilere iyi cevap verir. Bölgeye buz torbası tatbiki ya da
sprey şeklinde anestezik ilaç uygulanması da faydalı olabilir. Ağrı kesicilere
cevap vermeyecek kadar şiddetli olan ağrılarda ise bölgede hematom (kan
birikmesi) söz konusu olabilir. Hematom epizyotomi dikilirken farkedilmeyen bir
atardamarın açık kalması sonucu kanamanın devam etmesi ve epizyotomi bölgesinde
hapsolması sonucu oluşur. Tedavi için epizyotomi kesisi yeniden açılarak damar
bulunur ve bağlanarak epizyotomi yeniden kapatılır.
Diğer istenmeyen durumlar arasında en önemlisi epizyotomi kesisinin dikişlerinin
kendiliğinden açılmasıdır. Bunun da en sık nedenleri bölgede enfeksiyon oluşması
ve bu enfeksiyonun kendiliğinden eriyen dikiş materyalini iyileşme meydana
gelmeden eritmesi, bölgedeki kanama ve hematomun dikişleri zayıflatmasıdır.
Bazen de doğum sonrası çok erken dönemde cinsel ilişkiye girilmesi de etken
olabilmektedir. Tedavide epizyotomi bölgesi temizse yani bölgede enfeksiyon
bulgusu yoksa dikişler tekrar atılabilir. Enfeksiyon olduğu durumlarda dikişler
yeniden konmadan önce bölgenin enfeksiyondan arındırılması için antibiotik
tedavisi, pansuman ve enfekte dokuların kesilip atılması gerekir. Yaklaşık bir
hafta sonra uygun şartlar oluştuğunda ikinci kez dikiş konulabilir.
Epizyotomi açılanlarda uzun dönemde oluşan istenmeyen durumlar arasında en
önemlisi disparonidir (cinsel ilişki esnasında ağrı). Bu da özellikle usulüne
uygun açılmayan ya da iyi dikilmeyen epizyotomilerde ve epizyotomi bölgesinde
enfeksiyon geliştiğinde ortaya çıkan bir durumdur. Bölgenin açılarak tekrar
tamir edilmesi gerekebilir.









 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
BEBEK KİME BENZİYOR?
Anne ve baba adayları, hatta dede, büyükanne, kardeş gibi tüm aile bireyleri bebeklerinin sağlık durumundan sonra, en fazla kime ve neye benzediğini merak ederler.
Bugüne kadar olan süreçte yapılan iki boyutlu ultrasonografi incelemeleri sırasında gebelik ultrasonografi incelemeleri sırasında bebeğe ait görüntülere bakılarak bir takım yorumlar ve benzetmeler yapılabiliyordu.
Ultrasonografinin kullanıma girmesinden sonra, görüntüleme ile uğraşan bilim adamlarının en büyük hayali olan, anne karnındaki bebeği gerçeğe yakın şekilde 3 boyutlu izlemek teknolojinin ilerlemesi ile artık mümkün oldu
3 Boyutlu görüntüye eklenen zaman boyutu ile birlikte elde edilen 4 boyutlu görüntüler sayesinde, anne karnındaki bebeğin kendisini ve hareketlerini eş zamanlı olarak izleyebilmekteyiz.
Ultrasonografi teknolojisindeki bu gelişme anne ve babanın, anne karnındaki bebekle duygusal bağın oluşmasına büyük katkıda bulunmaktadır.
Hamilelik sırasında birçok güçlüğe katlanan anne; bebeğin başını, yüzünü, ağız hareketlerini, kolunu, elini, bacaklarını, ayaklarını, el ve ayak hareketlerini gerçeğe yakın bir şekilde gördüğünde tüm yorgunluklarını unutmaktadır.

 








ÜÇ BOYUTLU (3D) ULTRASON


1)GENEL BİLGİLER
:

Ultrasonografi teknikleri ve görüntülerin kalitesinde elde edilen büyük gelişme,  1990 ların ikinci yarısından itibaren, gelişen  elektronik-bilgisayar teknolojisinin  ultrasonografi ile birlikte kullanılmasıyla yepyeni bir boyut kazanmıştır. Dijital ultrasonografinin ardından  üç boyutlu ultrason görüntülerinin elde edilmesiyle, tüm dünyada özellikle,  gebelik takibinde üç boyutlu ultrasonografi kullanımı hızla yaygınlaşmıştır. Bunda üç boyutlu görüntülerin hekimlerin farklı problemleri teşhis edebilmesinde (tanısal-diagnostik katkı)  sağladıkları katkının yanında  özellikle bebeklerini görme heyecanı içinde olan anne baba adaylarının  istekleri de (psikososyal katkı) büyük rol oynamıştır.


İlk üç boyutlu ultrason görüntüleri 1980 lerin başında elde edilmesine karşın, bu konudaki en önemli gelişme, 1986 yılında  Japonya'da 2 boyutlu  ultrasonografi görüntülerini bir mini işlemciyle 3 boyutlu hale getiren  Kazunori Baba'nın çalışmaları sayesinde ortaya çıkmıştır. Bu görüntülerin elde edilmesi için 2 boyutlu görüntülerin işlenmesi yaklaşık 10 dakikalık bir süre gerektirmekteydi. Bugün ise eş zamanlı olarak 3 boyutlu görüntüleri elde edebileceğimiz bir teknolojiye sahibiz. Çoğu kez kafa karıştıran bir terim olan ''dört boyutlu ultrasonografi''  ile eş zamanlı üç boyutlu ultrasonografi kastedilmetedir. Dördüncü boyut çoğu kez de kabul edildiği dibi zamandır. Bunu normal kameranın yaptığı çekimle karşılaştırabiliz. Anne karnındaki bebek haraket ettiğnde, bunu sanki bir kamerayla çekiyormuş gibi eş zamanlı olarak kaydetmekteyiz.


Üç Boyutlu (3D) Ultrasonun Avantajlı Yönleri

3D Ultrason cihazları ile çok erken döneminde cinsiyet tayini, yarık damak, yarık dudak gibi yüz anomalileri, eksik parmak veya eğri ayak-el gibi ekstremite anomalileri, bel açıklığı (spina bifida ) veya beynin fıtıklı kesesi (ensefalosel) gibi beyin ve omurilikten kaynaklanan rahatsızlıkların erken tanısı konulabilmektedir.
Diğer taraftan geleneksel iki boyutlu ultrasonografide bebeğin el ve ayak parmaklarını tam anlamı ile değerlendirebilmek her zaman mümkün olmayabilir.
Ense kalınlığı ölçümüyle görülen "mongolizm" (Down sendromu-trizomi 21) 3D ultrason sayesinde 3. ayda taranabilmektedir.
Bu nedenlerle üç boyutlu ultrasonlar geleneksel- standart 2d ultrasonlara göre tercih edilmektedir. 


Yine, üç boyutlu ultrasonlar ile çiftlerin ayrı bir mutluluk ve farklı bir heyecanla bekledikleri ikiz, üçüz bebeklerin  gelişimi de daha net bir şekilde izlenebilmektedir.

3D ultrasonlar geleneksel iki boyutlu inceleme özelliğinin yanı sıra, hem renkli Doppler, hem de 3. boyut özelliğini birlikte içermesi ile bebek heyecanına kapılan ailelere üçüncü aydan (14. haftadan itibaren) itibaren cinsiyeti öğrenme ve renkli fotoğraflarını alma fırsatı tanımaktadır.

Siyah beyaz ve 2 boyutlu ultrasona göre anne karnındaki bebeğin hem bir buçuk ay daha önce görüntülenmesine, hem de net fotoğraf kalitesindeki renkli görüntüsünü elde etmeye olanak sağlayan 3 boyutlu (eş zamanlı) renkli ultrason, anne babaların hamileliğin 3. ayından itibaren bebeklerinin fotoğrafına kavuşmalarını sağlamaktadır. 

Tüm bu özellikleri  ile 3 boyutlu ultrason ailelere  bebeklerinin sağlık durumundan sonra, en fazla kime ve neye benzediğini merak ettikleri için, çekimler sırasında eli, ayağı, burnu, yüzü gibi detayları yorumlama ve bebeği birilerine benzetmeye çalışma gibi hoş anlar yaşatmakta ve hamilelik sürecindeki heyecanın güzel anılara dönüşmesini sağlamaktadır. Ayrıca bu görüntüler tek resimler halinde fotograf kağıdına veya uzun görüntüler halinde DVD VE CD ' ye kaydedilmekte, ilerde tekrar bakmak için hoş bir anı olarak saklanabilmektedir.


 
DOPPLER ULTRASONOGRAFİ
Doppler Ultrasonografi yöntemi ile bir organın veya damarının kan akımını
inceleyebiliriz. Kan akımının miktarı, akımı engelleyen yapı varlığı,
akımın normal yönde olup olmadığı değerlendirilebilir. Akan kan, kırmızı
ya da mavi renk şeklinde gözle görülebilir. Akan kanın miktarı ile ilgili
ölçümler yapılabilir. Bu esnada cihazdan kalp atışlarına benzer sesler
duyulur. Cihazın çalışma prensibi, sesin hareket eden yapılardan yansırken
frekans değişikliği göstermesidir. Doppler incelemeleri, normal
ultrasonografi cihazları ile yapılır. Ancak bunlarda farklı bilgisayar
donanımı mevcuttur.
Doppler Ultrasonografi incelemesi, Doppler ultrason cihazına bağlı bir
prob yardımıyla ve incelenecek organ ya da damar üzerine jel sürülerek
gerçekleştirilir. Jeller, probun hava ile temasını önler ve gönderilen
sesin daha derin dokulara ulşmasını sağlar.
Doppler Ultrasonografi incelemesi ile :
Kol ve bacak damarları,
Karaciğeri besleyen damarlar
Böbreği besleyen damarlar
Boyun damarları
Gebelerde, anneye ve fetuse ait damarlar
Erkeklerde testisleri besleyen damarlar
Gözü besleyen damarlar;
Vücudun herhangi bir bölgesinde oluşan bir kitlenen damarlanması
incelenebilir.
İnceleme öncesinde önemli bir hazırlık gerekmemektedir. Ancak karın
içindeki bir organ (karaciğer, böbrek v.b.) incelenecek ise hastanın aç
olması, oluşabilecek gazı engelleyerek incelemenin daha kaliteli
gerçekleşmesini sağlar. Bu nedenle karın bölgesindeki damarların
incelenmesi için 1 aya kadar çocuklarda emzirme süresi kadar, 5 yaşına
kadar çocuklarda 4 saatlik, 10 yaşına kadar olanlarda 6 saatlik ve
büyüklerde 12 saat açlık gereklidir. Bu süre içerisinde sigara dahil hiç
bir şey yenilip içilmez. Karın bölgesi incelemeleri dışında önceden bir
hazırlık gerekmemektedir. İnceleme sırasında gözlük, saat, metal eşya gibi
cisimlerin çıkartılması gerekmez. Ancak incelenecek bölgenin, probla temas
alanının sağlanması için açıkta olması gerekir. Bu nedenle hasta masaya
yattığı sırada, o bölgedeki giysiler soyundurulur.
İnceleme sırasında, karın bölgesinin iyi incelenmesi için hastadan
nefesini tutması istenir. Bunun için derin nefes aldıktan sonra
olabildiğince hareketsiz kalıp, nefesi vermemek gerekir. Bu süre kişiye
göre değişmekle birlikte ortalama 15-50 saniyedir.
Doppler Ultrasonografi incelemesi, tıpkı Ultrasonografi incelemesinde
olduğu gibi radyasyon içermeyen bir tanı yöntemidir. Yanlızca ultrason
enerjisi (yüksek frekanslı ses) kullanılır. Ultrason enerjisi, vücuttaki
dokularla etkileşir. Bu etkileşim, dokuların ısısını artırmak şeklindedir.
Isı artımı 1.5ºC olabilir. Özellikle anne karnındaki fetüslerde ısı
artımının 41ºC'yi geçmesi zararlıdır. Ancak, tanı amacıyla kullanılan
sınırlarda bu kadar yüksek ısı artımı oluşmaz. Oluşmasına neden olabilecek
inceleme şekillerine karşı radyologlar zaten eğitim almaktadır. Gebelikte
uygulanan Doppler incelemelerinin, çocuk doğduktan sonraki davranış ve
okul başarısına olumsuz etkisi gösterilememiş, kansere neden olduğu
konusunda bir bulgu bugüne kadar ortaya çıkmamıştır.
İnceleme sırasında damar içine ilaç verilmemektedir. Ancak, son yıllarda
özellikle karın içindeki gaza bağlı veya herhangi bir nedenle net
izlenemeyen damarların incelenmesinde; damarları daha ayrıntılı ortaya
çıkaran ve herhangi bir yan etkisi olmayan ilaçlar da kullanılmaya
başlanmıştır. Bunlara "ultrason kontrast maddesi" adı verilmektedir.
Prob
Kan akımı ölçülmek istenen organ ya da damar üstüne yerleştirilen ve
doppler ultrason cihazına bir kablo ile bağlı bölüm
Kol ve bacak damarları
Atar ve toplar damarlardaki kireçlenme plaklarına bağlı oluşan darlık,
pıhtı oluşumları ve toplar damarlarda yetmezlik (varisler) olup
olmadığının saptanmasını sağlar. "Üst/alt ekstremite arteriyel ve/veya
venöz Doppler" incelemesi adını alır.
Karaciğeri besleyen damarlar
Siroz v.b. hastalıklarda karaciğeri besleyen damarlarda meydana gelen
değişiklikleri incelemek için kullanılır. "Portal Doppler" adını alır.
Böbreği besleyen damarlar
Diabet, hipertansiyon vb hastalıklarda böbreği besleyen damarların ne
düzeyde etkilendiğini saptamak için kullanılır. "Renal Doppler" adını
alır.
Boyun damarları
Boyunda, beyine giden ana atar damar ile dallarında kireçlenme plaklarına
bağlı oluşan darlıkları ya da beynin arka kesimini besleyen damarların
akım miktarını saptamak için kullanılır. "Karotis ve vertebral sistem
Doppler" adını alır.
Gebelerde, anneye ve fetuse ait damarlar
Son adet tarihine göre gelişme geriliği şüphesi olan fetüslerde,
hipertansiyonu olan gebelerde kan akımının hızı ve özelliği incelenerek
olası anomaliler saptanır. "Obstetrik ve jinekolojik Doppler" adını alır.
Erkeklerde testisleri besleyen damarlar
Testisleri besleyen damarlarda meydana gelen düzensiz genişlemeler
damarlardaki yetmezliğe bağlıdır ve erkeklerde kısırlığın önemli bir
sebebidir. Bu damarlara yönelik yapılan incelemede toplar damarlardaki
olası yetmezlik (varisler) saptanabilir. "Skrotal ya da testis Doppleri"
adını alır.
Gözü besleyen damarlar
Diabet, hipertansiyon vb hastalıklarda göz damarlarında meydana gelen
değişikleri saptar. "Göz Doppleri" adını alır.
Vücudun herhangi bir bölgesinde oluşan bir kitlenen damarlanması
Bir kitleyi (uru) besleyen damarların olup olmaması o kitlenin iyi huylu
ya da kötü huylu olduğunu saptamada önemli bir kriterdir. Kitlenin çok
kanlanması bu kitlenin habis özellik taşıdığının bir göstergesidir.
"Kitleye yönelik Doppler" şeklinde adlandırılır.

 

 

 

 

 

 

 
Tüm batın, üriner sistem, pelvik, troid ultrasonlarına ek olarak gebelerde 2. Düzey ultrason, gebelik ultrasonu, 3d 4d boyutlu ayrıntılı ultrason çekimleri, mamografi, kemik dansitometri, osteoporoz testi,tüm renkli doppler ve tüm ultrsonografik incelemeler
Doğuma Genel Bakış
Bir Çocuk Yetiştirmek
Eşlerin Muayenesi
Kadında Aylık Çevrim
Fertilizasyon
Kalıtsal Tehlikeler I
Kalıtsal Tehlikeler II
Kısırlık = Sterilite
Kısırlık Araştırmaları
Evlat Edinme
Gebelik Belirtileri
Gebeliğin Tespiti
Bebeği Bekleyiş
Doktor Muayenesi
Gebelikle Yeni Sorunlar
İlk Üçayda Vücuttaki Değişiklikler
İlk Üçayda Beslenme
Gebelikte Sağlık ve Bakım
Gebelikte İlaç Kullanımı
Gebelikte Bulaşıcı Hastalıklar
Kendiliğinden Düşük
İkinci Üçaylık Dönem
İkinci Üç Aylık Dönemin Sorunları
İkiz Gebelik
Doğuma Hazırlık
Son Üçayda Vücuttaki Değişiklikler
Emzirmeye Hazırlık
Son Üçayda Sorunlar
Gebelikte Özel İncelemeler
Ultrasonografi
Amniyoskopi
Amniyosentez
Biyofizik ve Biyokimyasal Kontroller
















Gebelik Hesaplayıcısı




Yavrunuzun Sağlığı İçin
Babaya Öneriler
Sağlık Muayenesi
Gebelik Testi Öyküsü
Çiftin Kısırlığa Tepkisi
Gebe Kalmak / Önlemek
Varolduğunu Öğrendiğim Zaman
Düşük
Pratik Öneriler
Gebelik ve Jimnastik
Gebelik ve Cinsel Yaşam
Frengi ve Verem




http://www.goruntulememerkezi.com/







Anne ve Çocuk Beslenmesi :
Anne Karnında
Doğumdan 6. Aya
7 - 12. Aylarda
1 - 3 Yaşlarda
4 - 6 Yaşlarda
Özel Durumlarda











 

 
İKİNCİ DÜZEY FETAL ULTRASONOGRAFİDE



  1. ANENSEFALİ
  2. ENSEFALOSEL
  3. SPİNA BİFİDA
  4. MENENGOSEL
  5. MİYELOMENENGOSEL
  6. DANDY WALKER MALFORMASYONU
  7. CHOROİD PLEKSUS KİSTİ
  8. ARAKNOİD KİST
  9. HİDROSEFALİ
  10. GASTROSCHİSİZ
  11. OMFALOSEL
  12. FETUS PAPİRACEUS
  13. ÇOĞUL GEBELİK
  14. FETAL ASİT
  15. POLİHİDROAMNİOS
  16. OLİGOHİDROAMNİOS
  17. RENAL ANOMALİLER
  18. SSS ANOMALİLERİ
  19. EKSTREMİTE ANOMALİLERİ
  20. KRANYAL ANOMALİLER
  21. MEGAURETER
  22. UPJ OBSTRUKSİYONU
  23. BARSAK ATREZİLERİ
  24. DUDENAL ATREZİLER
  25. KALP ANOMALİLERİ BOŞLUKLAR
  26. VB ANOMALİLER ARAŞTIRILMAKTADIR.
Ekstremitelerde arterial ve venöz doppler, karotis vertebral doppler, renal arter doppleri, gebelik doppleri de dahil olmak üzere tüm doppler uygulamaları,
KISA BİLGİLER

 
RENKLİ DOPPLER ULTRASONOGRAFİ
Vücuttaki damarlar içerisinde akan kanı görüntüler. Ağrısız bir tanı yöntemidir. Prob adı verilen bir alet incelenecek damarın üzerindeki ciltte gezdirilir. Prob ses dalgalarını vücuda gönderir ve yansıyan ekoları tekrar alır. Bilgisayar aracılığı ile organlardan yansıyan ses dalgaları görüntü haline dönüştürülür. Damarlar içerisinde akan kan hücrelerinden yansıyanlar 'Doppler etkisi' oluşturur. Bu olay sabit duran bir kişiye yaklaşan ve yanından geçerek ondan uzaklaşan ambulansın sireninin kulağımızda bıraktığı etkiye benzer. Aynı şekilde proba yaklaşan ve uzaklaşan kan hücrelerinden yansıyan ses dalgaları damarların farklı renklere boyanmasına neden olur. Böylece vücutta normalde ters yönde akım içeren atar ve toplar damarlar birbirinden ayırtedilebilir.

 
Ne İşe Yarar?
Renkli Doppler ultrasonografi ile vücudumuzun hemen her bölgesinde arter ve venlerdeki hastalıklar tanınabilirler.

 
Ultrason Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Kan damarlarınızın incelenmesi için renkli Doppler ultrasonografi tetkiki yaptıracaksanız ultrason ile ilgili bilginiz olmasına veya geçmişte bu tetkiki yaptırmış olmanıza rağmen hala sorularınız olabilir. Bu sorular Amerikan Ultrasonografi Enstitüsü (AIUM) nün yayımlanmış verileri göz önüne alınarak cevaplandırılmaya çalışılmıştır.
Ultrason Nedir?
Ultrason insan kulağının duyamayacağı yükseklikte frekansa sahip ses dalgasıdır. Cildin üzerinde gezdirilen bir prob yardımıyla vücuda gönderilen ses iç organlardan geri yansır. Yansıyan dalgalar (ekolar) prob tarafından tekrar alınır ve elektronik bir cihaz yardımıyla iç organların ekranda izlenebilen görüntüleri haline dönüştürülür. Bu tip ultrason 2D veya iki-boyutlu ultrason olarak adlandırılır. Devamlı olarak değişen bu görüntüler videokasete veya film kağıdına kaydedilebilir.
Renkli Doppler Ultrason Nedir?
Kan akımını değerlendirmek için kullanılan özel bir ultrason tipidir.
Geri dönen ekoların oluşturduğu görüntüler küçük monitörden izlenir. Ayrıca hareket eden kanın yansıttığı, geri dönen ses dalgaları cihazdaki hoparlörlerden duyulabilir. Bu sesler ağaçlara çarpan rüzgarın sesine benzer. Doktorun ekranda görüntüleri daha rahat görebilmesi için incelemenin yapıldığı oda işlem sırasında karanlıktır.
Klinikte kullanılan birkaç çeşit Doppler ultrason tipi vardır:
1. Devamlı Dalga renkli Doppler Ultrason: Kan damarlarındaki akım hakkında bilgi sağlamak için ses dalgalarının amplitüdündeki değişiklikleri kullanır. Tetkiki yapan hekim daralmış bir bölgeden geçen kan akımını değerlendirmek için probun oluşturduğu sesleri dinler. Ses farklılıklarına gore tanıyı koyar.
2. Dupleks Doppler Ultrason: Dupleks Doppler ultrason kan damarlarının ve damarları çevreleyen organların görüntüsünü almak için standart ultrason yöntemlerini kullanır. Ayrıca bir bilgisayar Doppler seslerini, incelenen damardaki kan akımının hızı ve yönü hakkında bilgi veren grafiklere çevirir. Bu tip Doppler ultrasonla vücut içindeki yapıları görmek ve bu yapıların içindeki kan akımını değerlendirmek aynı anda mümkün olur. Bunu gerçekleştirmek için ultrason makinası aynı anda iki ultrason yöntemini birlikte kullanır. Sadece damardaki kan akımının değerlendirilmesi isteniyorsa dupleks Doppler ultrason kullanılır.
3. Renkli Doppler Ultrason: Kan damarlarının içerisinde akan kanı temsilen bir bilgisayar Doppler seslerini kan damarlarının görüntüleri üzerine düşürür. Damardaki kan akımının hız ve yönünü temsil eden renkler biçimine çevirir.

4. Power Doppler Ultrason: Power Doppler ultrason akan kana renkli Doppler ultrasondan 5 kat daha duyarlı olan tekniktir. Power Doppler ultrason standart renkli Doppler ultrason yöntemiyle çok zor veya imkansız olan görüntüleri elde edebilir. Ayrıca, power Doppler ultrason karaciğer, böbrekler, testisler gibi parankimatöz organlarda kan damarlarındaki akımı değerlendirmek için kullanılır.
Doppler Ultrasonografi Neden Yapılır?
Doppler ultrason incelemesi kan damarları ve kanın damarlardan geçişi hakkında çok önemli bilgiler verir. Özellikle atar damar ve toplar damarlardaki problemleri değerlendirmek için çok uygun bir yöntemdir. Vücudumuzun her yerinde kan damarları olduğundan Doppler ultrason vücudumuzun hemen hemen her yerinde kullanılabilir. En sık kullanılan bölgeler boyun, kalp, karın ve bacaklardır.
Boyunda, renkli doppler ultrason en sık şah damarlarını ve vertebral arterleri (karotis vertebral ) incelemek için kullanılır. Bu damarlar beyine kan taşırlar ve tıkanabilirler. Tıkanma ''inme''ye neden olabilir. Doppler ultrason ile kan akımı ve yönünün doğru olup olmadığı hakkında bilgi edinilir.
Karın bölgesinde, Doppler ultrason başlıca tansiyon yüksekliğini araştırmak amacıyla böbreklerin, siroz gibi hastalıkları değerlendirmek için karaciğerin, dalak karın ağrısı nedenini araştırmak için barsaklara kan taşıyan damarların, tümör içi ya da komşuluğundaki damarların değerlendirilmesinde kullanılır.
PORTAL HİPERTANSİYON

 
    İki anatomik ağ arasında kalan dolaşım bölümüne portal sistem denilmektedir. Hipofizin portal sistemi, karaciğerin portal sistemi gibi. Karaciğerin portal sistemi, sindirim sistemi ve dalağın venöz kapiller ağı ile başlar. Splenik ve mezenterik venlerin birleşerek oluşturduğu vena porta ile devam eder. Sinüsoid adı verilen karaciğer içi kapiller sistemde sonlanır. Portal kan sinüsoidlerde karaciğer hücreleri ile temastadır. V. Porta yoluyla gelen kan sinüsoidlerde kısmen arter kanı ile karışır sonra sentral venlere oradan da v. Hepatikalar yoluyla v. Cava inferiora gider. İstirahatte dakikada 800 ml olan portal kan akımı sindirim esnasında 1600 ml'ye çıkar. Bu esnada kollebe sinüsoidler açılır. Portal akımın önündeki direnç azaltılır. Basıncın artışı engellenir. Normal koşullarda portal basıncı ayarlayabilen sinüsoidler kendilerine ait bazı patalojik durumlarda bu özelliklerini kaybederler. Siroz bunun en sık karşılaşılan örneğidir. Sinüzoidler normal olmalarına karşın portal kanın buraya kadar erişemediği durumlarda (presinüsoidal nedenler) basınç düzenlenmesinde etkili olmazlar. Her iki durumdada portal basınç yükselir. Basınç artışı sinüsoidal direnç azaltılmasıyla kontrol edilemediğinden sistem içinde direnci azaltabilecek ikinci mekanizma devreye girmeye başlar. Portosistemik şantlar açılır.
    Primer karaciğer hastalığı veya ekstrahepatik vasküler sistem anatomisindeki bozukluk sebebiyle portal basınç yükselebilir. Portal sistemdeki basınç yükselmesine paralel olarak osefagoastrik varisler oluşur, asit, hipersplenizim ve ensefalopati gelişir. Protal ven sisteminde diğer periferik santral venlerde görülen valv mekanizması olmadığından portasistemik şantlar kolaylıkla oluşur.

 

 
Bacaklardaki kan akımının değerlendirilmesinde, atar damarlardaki tıkanıklıkların, toplar damarlardaki pıhtıların yada bacak şişmesinin nedeninin gösterilmesinde temel yöntemdir.
Tetkik Öncesi Hazırlık Gerekir mi? Tetkik Sırasında Ağrı Olur mu?
Çoğu Doppler ultrason incelemesi için hazırlık gerekmez. Karın bölgesini içeren incelemeler için tetkik öncesi 6 saat açlık istenir. İnceleme sırasında kullanılan ve cilde sürülen jel kolayca silinebilmesine rağmen kolay yıkanabilen bir giysi giyilmesi önerilir. İnceleme ağrılı değildir. 
Doppler ultrason incelemesi ortalama 15 – 60 dakika sürer. İşlemin süresi incelenecek vücut bölgesine ve anatomisinin zorluğuna göre değişir. Arteriyoskleroz (damar sertleşmesi) hastalığında damarları değerlendirmek güç olabilir ve tetkik daha fazla zaman alabilir.
Doppler ultrason konusunda uzmanlaşmış hekimler tarafından yapılır ve değerlendirilir.
Kontrol tetkikleri hastalığın tedaviye cevap verdiğini veya ilerlediğini değerlendirmek için gerekli olabilir.
Bilinen zararlı bir etkisi yoktur. Yıllardır yaygın olarak kullanılan tanısal ultrasona ait bildirilmiş yan etki bulunmamaktadır. Gelecekte ultrasonun olası biyolojik etkilerinin tanımlanması ihtimalinin olmasına rağmen, bugünkü bilgilerimiz ultrasonun hastalara faydalarının, eğer varsa bile, risklerinden daha ağır bastığı yönündedir.

 


VARİS NEDİR?
Derimizin altındaki yüzeyel toplardamarların yetmezliğidir. Bir başka deyişle, bacaktaki yüzeyel toplardamarların genişleyerek kıvrıntılı büküntülü bir görünüm alması ve derinin altında görünür olmasıdır. Bunun temel nedenide toplardamarların içinde bulunan
kapakçıkların bozulmasıdır.
Varisler deriden gözüken kırmızı, mavi - mor ince ya da parmak kalınlığına varabilen damar genişlemeleri şeklinde görülebilir. Genetik yatkınlığı olanlarda, kadınlarda, ayakta uzun süreli kalmayı gerektiren meslek gruplarında (hekimler, öğretmenler vs) daha sık görülmektedır. Varisi olan kadınların hamilelik dönemlerinde varis şiddeti artabilmektedir.

Günümüzde kapakçıkların bozuk olup olmadığı renkli Doppler ultrasonografi ile kolaylıkla tanınabilmektedir.


 
  • PENİL RENKLİ DOPPLER
    Sertleşme problemi (ereksiyon kusuru-impotans) varlığında penisin kan akımının bozuk olup olmadığına bakılır.  

     
    Ereksiyon Kusuru (İmpotans) Nedir?
    Erkek cinsel organı penis, normal koşullarda yumuşak bir dokudur. Cinsel uyarı karşısında bu bölgeye kan getiren atar damarlarda akım artar. Kanın geriye dönüşünü sağlayacak toplar damarlarda ise kasılma olur. Peniste süngersi cisimler içerisinde hızla biriken kan geri çıkamaz. Bu birikme, penisin şişmesine ve sertleşmesine neden olmaktadır. Erkek cinsel organının cinsel birleşme için gereken sertliğe ulaşamaması impotans, iktidarsızlık olarak isimlendirilir.
    Başlıca Nedenleri Nelerdir?
    İmpotans bir hastalık değildir.Bir takım sorunların kendisini ikincil olarak gösterme şeklidir. Günümüzde bu sorun üzerinde ciddi çalışmalar yapılmış ve nedenleri 4 ana grupta belirlenmiştir:
    1.Psikolojik nedenler
    2. Fiziksel nedenler
    3. Hem ruhsal hem fiziksel nedenler
    4. Nedeni bilinmeyenler

    Yaklaşık %85 olguda neden fiziksel (organik) dir. Olguların %10' dan biraz daha fazlası ise psikolojik nedenlidir. Yani bütün sorun kişinin düşüncelerinde saklıdır. %5 kadar olguda neden bilinememektedir. Bir erkekte bir kez impotans görüldüğünde, bunu hep yaşamak korkusu psikolojik nedenli impotansa dönüştürebilir. Eğer bir fiziksel neden bulunamıyorsa psikolojik impotans olduğu düşünülür. Kötü evlilikler, düşük cinsel performans, iş stresi, depresyon impotans nedeni olabilir.
    Her erkek hayatında bir ya da birkaç geçici impotans dönemi yaşar.
    Fiziksel impotans nedenleri arasında Diabetes Mellitus (şeker hastalığı), damar hastalıkları, pelvis bölgesinin ciddi operasyonları, bel kemiği travmaları gelir. Ayrıca;
    Endokrin (hormonal) Nedenler: Ereksiyon için, başta testesteronun etkisine ihtiyaç vardır. Eksikliğinde mutlaka impotans görülmez. Tiroid hormonlarının eksikliği de tam olmayan ereksiyona neden olabilir. Prolaktin hormonunun fazlalığı testesteron yapımını azaltacağından ciddi impotansa neden olabilir.
    Bazı ilaçlar: Östrojenler, anti-androjenler, LHRH analogları, beta blokerler, kalsiyum antagonistleri, MAO inhibitorleri, trisiklik anti-depresanlar da impotans nedeni olabilmektedir. 
    Madde Bağımlılığı İmpotans Yapar mı?
    Alkol, sigara gibi madde bağımlılıkları da impotans konusunda ciddi sorunlar yaratmaktadır.
    İmpotansta Renkli Doppler İnceleme Nasıl Yapılır?

     
    Renkli Doppler ultrasonografi ile penise arterler ile yeterli kan gelip gelmediği, yeterli kan geliyorsa, gelen kanın penis içerisinde yeterince kalıp kalmadığı (toplar damar kapaklarının sağlam olup olmadığı) tespit edilir.
    Penis içi kapiller damarların genişlemesini sağlamak amacıyla inceleme sırasında penis içerisine damar genişletici bir ilaç -hasta yaşı göz önüne alınarak- belirli dozda verilir.
    Penis cildi üzerine jel sürülerek ultrasonografi probu ile penis içi damarlar değerlendirilir.
    İnceleme ağrılı değildir. Bazen penis içerisine verilen ilaç hafif yanma hissi verebilir.
    İlk defa 1980' li yıllarda kullanılan renkli Doppler ultrasonografi, ereksiyon kusurunda patolojinin damar kaynaklı olup olmadığını belirler. Tetkikin yapıldığı odanın sessiz ve loş olması gerekir. Hastanın da gergin olmaması tetkikin doğruluk oranını artırır.
    Peniste oluşan sertleşmenin kaybolma süresi bazen (özellikle psikolojik impotansta) uzayabilir. Bu nedenle test sonrası cinsel uyarı, mastürbasyon ve cinsel ilişkiden kaçınmalıdır.
    Tetkikin Zararlı Etkisi Olur mu?
    Renkli Doppler ultrasonografi ne inceleme sırasında ne de inceleme sonrasında hiç bir zarar vermez. Cinsel hayatı olumsuz yönde etkilemez.

     

     

 

 

 
  • Ağız ve diş sağlığında en ileri görüntüleme teknikleri kullanılarak dijital panoramik diş röntgeni, temporomandibular ve sinüs grafileri ve sefalometrik röntgen çekimleri,
    Mammografi çekimleri,

     

    KEMİK YOĞUNLUĞU ÖLÇÜMÜ
    • Kemik kütlesinde genel bir azalma olarak tanımlanan osteoporoz, kadınlarda, yaşlılarda, beslenme bozukluğu olanlarda, sigara tiryakilerinde, aşırı kahve ve alkol alanlarda sık görülür. Kemik kütlesindeki azalma % 20 - 40 oranına ulaştığında, röntgen filmlerinde de görülebilir. Kemik kütlesindeki kayıp bu kadar büyük boyutlara ulaşmadan, daha erken osteoporoz tanısı için DEXA yöntemi geliştirilmiştir. Bu yöntemde çok düşük dozda röntgen ışınları kullanılarak, osteoporozun ilk ortaya çıktığı bel omurları ( L1 - L4 ) ve Femur (Uyluk) kemiğinin kalçaya yakın kesimleri taranır. Bu yöntem ile sadece kemik kütlesinin ölçümü yapılmaz, aynı zamanda gençlere ve karşılaştırmalı gruplara oranla kırılma riskini de hesaplar.

     


     
    TİROİD ULTRASONOGRAFİSİ
    Tiroid bezi boyunda yer alan ve metabolizmayı düzenleyen bir organdır. Diğer yüzeyel vücut organları gibi ultrasonografi ile kolaylıkla değerlendirilebilir. Tetkik ağrısızdır ve hazırlık gerektirmez. Tiroid ultrasonu guatr (tiroidin büyümesi), nodül (kistik, tümöral olabilir) araştırılması için kullanılabilir.
    Jel sürülerek ses dalgası gönderen prob boyun üzerinde gezdirilir ve tiroid bezinden yansıyan ses dalgaları bilgisayar yardımıyla monitörde görüntü oluşturur. İncelemenin radyasyon riski yoktur. Tümör şüphesi varsa ultrason rehberliğinde ince iğne ile hücre örnekleri alınıp sitolojik inceleme yapılabilir.
      
      

     

     

     
    KALÇA USG
    KALÇA ULTRASONU
    Yenidoğan ve süt çocukluğu döneminde kalça ekleminin değerlendirilmesinde kullanılan basit ve ağrısız bir yöntemdir.
    Ne Zaman Yapılması Uygun Olur?
    Doğumdan sonraki ilk günlerde yapılabilir. Anglo-Amerikan literatüründe işlem için en uygun zaman doğum sonrası 3. hafta ile 6. hafta arasıdır. Ancak 5-6 aya kadar (bebek kilolu değilse 10-12 aya kadar) yapılabilmesi mümkündür.

     
    Nasıl Yapılır?
    Bebek, bezi açık şekilde muayene masasına yan yatırılır. Ilık jel sürülmüş prob yardımıyla kalça eklemleri bacaklar düz ve kıvrılmış pozisyonda iken incelenir. Bebeğin ağlaması ve hareketleri işlemi güçleştireceğinden, sakin olması için inceleme öncesi doyurulması tavsiye edilir.
    Ne Kadar Sürer?
    Genellikle 5-15 dakika içerisinde biter.
    Kalça ekleminin anormal gelişiminin ya da yerleşiminin gösterilmesinde son derece duyarlıdır. İncelemenin sonucu çıkık saptanırsa tedaviye erken başlanmış olacağından ameliyata gerek kalmaz. Bacağı kurbağa pozisyonunda tutan bandajların birkaç ay kullanılması ile kalça tamamen normale döner. Tedavinin etkinliği de ultrasonografi ile takip edilir.
    Erken çocukluk döneminde açıklanamayan topallama olduğunda, kalça ekleminin geçici sinoviti denen, eklem hareketlerini sınırlayabilen iltihabi durum ultrasonografi ile görülebilir.
    PEDİATRİK USG

     

     
    MAMOGRAFİ

     
    Memelerin düşük dozlu X ışını (Röntgen ışını) yardımı ile detaylı görüntüsünün çıkarılmasıdır.Meme muayenesi esnasında bulunan şüpheli bir kitlenin yerinin ve özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yaygın ve etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Elli yaşın üzerindeki kadınlarda bulunan kitlelerin %85 ile %90' ının hissedilebilir büyüklüğe ulaşmasından 2 yıl kadar önce mamografi ile belirlenebileceği tahmin edilmektedir. Meme kanseri açısından hiçbir risk faktörü bulunmayan, hiçbir şikayeti olmayan ve yıllık meme muayeneleri normal olan kadınlarda da belli aralıklarla meme kanseri tarama testi olarak rutin mamografi önerilmektedir.
    Mamografi Ne Zaman Yaptırılmalıdır?

     
    Mamografi incelemesine başlamadan önce mutlaka dikkatli bir meme muayenesi de yapılırsa tanı olasılığı artacaktır. Meme kanseri kadınlarda nispeten sık görülen bir kanserdir; kansere bağlı ölüm nedenleri arasında akciğer kanserinden sonra ikinci sırayı almaktadır. Her 12 kadından biri hayatının bir döneminde meme kanserine yakalanmakta ve her 25 kadından biri meme kanseri nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Tarama testlerinin amacı bir hastalığın ortaya çıkacağını önceden anlamaya çalışmak veya hastalığı erken evrede yakalamaktır. Mamografinin kadınlara belli aralıklarla yapılmasının doktorlar tarafından şiddetle önerilmesinin nedeni, bu tarama testi sayesinde meme kanserinin erken tanınabilmesiyle hastalığa bağlı ölüm riskinin %25-80 oranında azaltılabilmesidir. Tarama amaçlı mamografiye meme kanseri açısından risk faktörleri bulunmayan kadınlarda 40 yaşında başlanmalı, 50 yaşına kadar 2 yılda bir, daha sonra yılda bir rutin olarak uygulanmalıdır. Yapılan meme muayenesinde bir sorun saptanması durumunda veya kadının her ay kendi yaptığı meme muayenesi esnasında bir kitle saptaması ve bunun doktor muayenesiyle doğrulanması durumunda mamografi yenilenir. Otuz yaşın altındaki kadınlarda meme dokusunun yoğun olması nedeniyle görüntülemenin zor olması, meme kanseri görülme olasılığının oldukça düşük olması nedeniyle rutin mamografi önerilmez. Bu yaş grubunda genellikle meme ultrasonografisi yapılır. Ailede (anne, kardeş) meme kanseri varsa veya meme kanseri risk faktörleri olan kadınlarda mamografi aralıkları hekim tarafından düzenlenir.
    Tarama mamografi meme dokusunun adet döngüsünün içinde en iyi görüntülenebildiği dönemde yapılmalıdır. Bu dönem adet kanamasının başladığı ilk hafta içerisinde hormon seviyelerinin nispeten düşük olduğu günlerdir.
    Mamografi Diğer Tetkiklerden Farklı mıdır?
    Mamografi, özel bir röntgen cihazı yardımıyla her iki memenin sıkıştırılarak çeşitli pozisyonlarda filmlerinin alınmasıdır. Mamografi çekimi esnasında meme dokusunun iyice sıkıştırılmasının amacı daha küçük lezyonları görebilmek ve radyasyon dozunu en düşük seviyeye indirmektir.
    Önceden Yaptırılmış Meme Tetkikleri Önemli midir?
    Mamogramlar yorumlanırken genellikle önceki yıllardaki görüntüler de dikkate alınır. Bu nedenle mamografi filmlerinin ve raporlarının muhafaza edilmesi ve düzenli olarak radyoloji uzmanına sunulması son derece önemlidir.

    Elde edilen görüntüler incelenirken meme dokusunda kitle, mikrokalsifikasyon (kireçlenme) aranır, süt bezlerinin meme dokusu içindeki yapısı ve dağılımına bakılır, meme cildinin kalınlığı, koltuk altı lenf bezlerinin durumu değerlendirlir.
    Mamogramlarda saptanan kitlenin solid mi (tümöral) yoksa kistik mi (sıvı içerikli) olduğunu anlamak için doktor tarafından istenmemişse bile "ücret talep edilmeden" ultrasonografik ek inceleme (kontrol) yapılır. Kanser düşündüren bir görüntü varsa biyopsi önerilir.

    Mamografi memedeki değişiklikleri hastanın kendisi ya da doktoru tarafından hissedilemeyecek kadar küçük iken görüntüleyebilir. Ele gelen kitle varsa, bunun kanser olup olmadığının belirlenmesinde kullanılır.

    Biyopsi lokal anestezi sonrası kuşkulu dokudan iğne ile hücre örneği alınarak patoloji laboratuvarında kanser olup olmadığının belirlenmesi işlemidir. Ultrasonografi rehberliğinde yapılabilir.
    MEME ULTRASONOGRAFİSİ
    Bu yöntemde prob tarafından memeye gönderilen yüksek frekanslı ses dalgaları değişik dokulardan yansıyarak yine prob tarafından toplanır ve bilgisayarlar aracılığı ile monitörde görüntülenir, radyasyon içermez.

    Muayenede ele gelen kitle veya mamografide anormal olduğu düşünülen bir alan ultrasonografi ile değerlendirilir. Ultrason özellikle tümör ile kisti (sıvı içeriklidir) ayırt etmekte faydalıdır

    Otuzbeş yaşın altındaki kadınlarda ilk kullanılacak tanı yöntemidir. Radyasyon içermediği için hamile kadınlarda meme incelemesinde ideal yöntemdir.
    Başka bir kullanım alanı da silikonlu memelerde sızıntı (kaçak) veya yırtık (rüptür) değerlendirmesidir.

    Ayrıca meme enfeksiyonlarının tanısında da güvenle kullanılır.
    Meme ultrasonu eşliğinde kist aspirasyonu ve biyopsi gibi girişimsel işlemler yapılabilir.

    Sırtüstü yatar durumdaki hastanın memesine ses dalgalarının geçirgenliğini artıran jel sürülür. Prob meme cildinde yavaşça gezdirilir. Görüntüler ekranda izlenir.

    Karşılaştırma gerekliliği nedeni ile iki meme de incelenmelidir. İşlem yaklaşık 20-45 dakika sürer.

     
    MAMOGRAFİ
    Memelerin düşük dozlu X ışını (Röntgen ışını) yardımı ile detaylı görüntüsünün çıkarılmasıdır.
    Meme muayenesi esnasında bulunan şüpheli bir kitlenin yerinin ve özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yaygın ve etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Elli yaşın üzerindeki kadınlarda bulunan kitlelerin %85 ile %90' ının hissedilebilir büyüklüğe ulaşmasından 2 yıl kadar önce mamografi ile belirlenebileceği tahmin edilmektedir. Meme kanseri açısından hiçbir risk faktörü bulunmayan, hiçbir şikayeti olmayan ve yıllık meme muayeneleri normal olan kadınlarda da belli aralıklarla meme kanseri tarama testi olarak rutin mamografi önerilmektedir.
    Mamografi Ne Zaman Yaptırılmalıdır?
    Mamografi incelemesine başlamadan önce mutlaka dikkatli bir meme muayenesi de yapılırsa tanı olasılığı artacaktır. Meme kanseri kadınlarda nispeten sık görülen bir kanserdir; kansere bağlı ölüm nedenleri arasında akciğer kanserinden sonra ikinci sırayı almaktadır. Her 12 kadından biri hayatının bir döneminde meme kanserine yakalanmakta ve her 25 kadından biri meme kanseri nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Tarama testlerinin amacı bir hastalığın ortaya çıkacağını önceden anlamaya çalışmak veya hastalığı erken evrede yakalamaktır. Mamografinin kadınlara belli aralıklarla yapılmasının doktorlar tarafından şiddetle önerilmesinin nedeni, bu tarama testi sayesinde meme kanserinin erken tanınabilmesiyle hastalığa bağlı ölüm riskinin %25-80 oranında azaltılabilmesidir. Tarama amaçlı mamografiye meme kanseri açısından risk faktörleri bulunmayan kadınlarda 40 yaşında başlanmalı, 50 yaşına kadar 2 yılda bir, daha sonra yılda bir rutin olarak uygulanmalıdır.Yapılan meme muayenesinde bir sorun saptanması durumunda veya kadının her ay kendi yaptığı meme muayenesi esnasında bir kitle saptaması ve bunun doktor muayenesiyle doğrulanması durumunda mamografi yenilenir. Otuz yaşın altındaki kadınlarda meme dokusunun yoğun olması nedeniyle görüntülemenin zor olması, meme kanseri görülme olasılığının oldukça düşük olması nedeniyle rutin mamografi önerilmez. Bu yaş grubunda genellikle meme ultrasonografisi yapılır. Ailede (anne, kardeş) meme kanseri varsa veya meme kanseri risk faktörleri olan kadınlarda mamografi aralıkları hekim tarafından düzenlenir.
    Tarama mamografi meme dokusunun adet döngüsünün içinde en iyi görüntülenebildiği dönemde yapılmalıdır. Bu dönem adet kanamasının başladığı ilk hafta içerisinde hormon seviyelerinin nispeten düşük olduğu günlerdir.
    Mamografi Diğer Tetkiklerden Farklı mıdır?
    Mamografi, özel bir röntgen cihazı yardımıyla her iki memenin sıkıştırılarak çeşitli pozisyonlarda filmlerinin alınmasıdır. Mamografi çekimi esnasında meme dokusunun iyice sıkıştırılmasının amacı daha küçük lezyonları görebilmek ve radyasyon dozunu en düşük seviyeye indirmektir.
    Önceden Yaptırılmış Meme Tetkikleri Önemli midir?
    Mamogramlar yorumlanırken genellikle önceki yıllardaki görüntüler de dikkate alınır. Bu nedenle mamografi filmlerinin ve raporlarının muhafaza edilmesi ve düzenli olarak radyoloji uzmanına sunulması son derece önemlidir.
    Mamografi Filmi Okunurken Nelere Dikkat Edilir?
    Elde edilen görüntüler incelenirken meme dokusunda kitle, mikrokalsifikasyon (kireçlenme) aranır, süt bezlerinin meme dokusu içindeki yapısı ve dağılımına bakılır, meme cildinin kalınlığı, koltuk altı lenf bezlerinin durumu değerlendirlir.
    Mamogramlarda saptanan kitlenin solid mi (tümöral) yoksa kistik mi (sıvı içerikli) olduğunu anlamak için doktor tarafından istenmemişse bile "ücret talep edilmeden" ultrasonografik ek inceleme (kontrol) yapılır. Kanser düşündüren bir görüntü varsa biyopsi önerilir.
    Çok Küçük Tümörler Mamografide Görülür mü?
    Mamografi memedeki değişiklikleri hastanın kendisi ya da doktoru tarafından hissedilemeyecek kadar küçük iken görüntüleyebilir. Ele gelen kitle varsa, bunun kanser olup olmadığının belirlenmesinde kullanılır.
    Meme Biyopsisi Nedir? Ne Zaman Yapılır?
    Biyopsi lokal anestezi sonrası kuşkulu dokudan iğne ile hücre örneği alınarak patoloji laboratuvarında kanser olup olmadığının belirlenmesi işlemidir. Ultrasonografi rehberliğinde yapılabilir.
    MEME ULTRASONOGRAFİSİ
    Bu yöntemde prob tarafından memeye gönderilen yüksek frekanslı ses dalgaları değişik dokulardan yansıyarak yine prob tarafından toplanır ve bilgisayarlar aracılığı ile monitörde görüntülenir, radyasyon içermez.
    Hangi Amaçlarla Ultrasonografi Yapılır?

    Muayenede ele gelen kitle veya mamografide anormal olduğu düşünülen bir alan ultrasonografi ile değerlendirilir. Ultrason özellikle tümör ile kisti (sıvı içeriklidir) ayırt etmekte faydalıdır
    Ultrasonografinin Mamografiye Tercih Edildiği Durumlar Var mıdır?
    Otuzbeş yaşın altındaki kadınlarda ilk kullanılacak tanı yöntemidir. Radyasyon içermediği için hamile kadınlarda meme incelemesinde ideal yöntemdir.
    Başka bir kullanım alanı da silikonlu memelerde sızıntı (kaçak) veya yırtık (rüptür) değerlendirmesidir.

    Ayrıca meme enfeksiyonlarının tanısında da güvenle kullanılır.
    Meme ultrasonu eşliğinde kist aspirasyonu ve biyopsi gibi girişimsel işlemler yapılabilir.
    Nasıl Yapılır?

    Sırtüstü yatar durumdaki hastanın memesine ses dalgalarının geçirgenliğini artıran jel sürülür. Prob meme cildinde yavaşça gezdirilir. Görüntüler ekranda izlenir.
    Ne Kadar Sürer?
    Karşılaştırma gerekliliği nedeni ile iki meme de incelenmelidir. İşlem yaklaşık 20-45 dakika sürer.
  • Hizmet verilen ilçeler, İSTANBUL ANADOLU YAKASI tüm ilçe ve semtleri başta tüm İSTANBUL
  • ÜMRANİYE, ÜSKÜDAR, BEYKOZ, AĞVA, ŞİLE, ÇEKMEKÖY, ALEMDAĞ, REŞADİYE, TAŞDELEN, SULTANBEYLİ, PENDİK, KARTAL, MALTEPE, TUZLA, GEBZE
  • UYGUN TETKİK VE GÖRÜNTÜLEME FİYATLARI İLE İSTANBULDA BULUNAN TÜM KAMU VE ÖZEL HASTANE HASTALARINA HİZMET VERİLMEKTEDİR.

     

     

     
    RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ BİLGİLER

     
    Son dört yıldır ÜMRANİYE SONDURAKTA hizmet vermekteyiz.
    Amacımız güncel teknolojiyi deneyimli bir ekip ve uygun fiyatlarla hastalarımıza ulaştırmaktır.
    Vizyonumuz gelecekte bir MARKA olmak, teknolojiyi yakın takip etmek, kendimizi sürekli geliştirmektir.
    Hizmet verdiğimiz modaliteler hakkında bilgiler:

     
    KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ
    Kemik erimesi, mevcut kemik kütlesinin, mineral içeriğinin azalması ve zayıflaması sonucu süngerimsi hal alması ve kolayca kırılabilir bir duruma gelmesidir. Sonucunda da başta sırt bölgesi olmak üzere vücutta dinmeyen ağrılar, boy kısalığı ve kırıkların oluşumlarını görmekteyiz.
    KEMİK DANSİTOMETRE

     
    Kemiklerin yapısında yer alan maddelerin yoğunluğunu ölçen bir yöntemdir. Bu yöntemle kemik madde kaybı (osteoporoz) saptanır.

     
    Osteoporoz Nedenleri Nelerdir?
    1. Primer (yaş, cinsiyet, sigara, aşırı alkol tüketimi gibi yaşam tarzına bağlı nedenler)
    2. Sekonder (hastalıklar ve ilaçlar) sonucu oluşan madde kaybı
    Güvenli midir?
    Günlük hayatta bilgisayar kullanırken alınan radyasyon kadar X ışını kullanılır. Hiçbir yan etkisi yoktur.
    İnceleme Nasıl Yapılır?
    Yaklaşık 15 dakika civarında yatarak yapılan bir işlemdir. Ağrı ve acı kesinlikle yoktur. Sadece kımıldamadan yatmak gerekmektedir.

     
    Kimlere Yapılır?
    Kemik kaybı riskinin yüksek olduğu, menopoz sonrası kadınlar için ilk çekim normal ise 3 yılda bir kontrol amaçlı çekimler önerilmektedir. Kemik kaybı söz konusu ise kontrol periyodunu tedaviyi yapan hekim belirleyecektir.
    Hazırlık Gerekir mi?
    Hiçbir ön hazırlık gerekmemektedir, günün her saatinde çekilebilir.
    Kemik mineral dansitometrisi kemik yoğunluğunun ölçülmesidir. Yani kemiğin kırılganlık riskini belirleyen bir ölçüm yöntemidir.40 yaş ve üzeri kadınlar mutlaka kemik yoğunluğu ölçümü yaptırmalıdırlar. Çünkü günümüzde kadınlar doğum sayısı, sigara kullanımı, yanlış beslenme alışkanlıkları, yeterli egzersiz yapamama gibi nedenler ile yüksek risk altındadırlar.Kemik erimesi kadınlara özgü bir hastalık değildir, erkeklerde de görülmektedir. Özellikle bazı metabolik hastalıklar,kortizon gibi ilaçların kullanımı kemik erimesine neden olurlar.
    ULTRASON US USG ULTRASONOGRAFİ
    Yüksek frekanslı ses ( ultrasound ) dalgalarının farklı yoğunluktaki doku yüzeylerinden yansıması ile iç organların görüntülenmesidir.
    Yumuşak doku patolojilerinin incelenmesinde ve organların sınırlarının belirlenmesinde kullanılan bir yöntemdir. Sıvılarda yansıma olmadığından kistik yapılar solid yapılardan kolayca ayrılabilirler.
    İç organ patolojilerinin tespitinde hastayı rahatsız etmeden kolay uygulanabilen noninvaziv bir yöntem olması nedeniyle tercih edilmektedir.
    Ultrason öncesinde ön hazırlık gerebilir. Bu nedenle randevu alınması ve randevu sırasında verilecek bilgilere dikkat edilmesi önemlidir.
    GEBELİKTE ULTRASON
    Bebeğin sayısı, geliş şekli, duruş şekli, anatomik yapısı, plasenta yerleşimi, amnion sıvı miktarı, gebelik yaşı, annedeki pelvik kitlelerin değerlendirilmesi için kullanılan en iyi yöntemdir. Ultrasonografinin bebek üzerinde şimdiye kadar kanıtlanmış bir yan etkisi bildirilmemiştir. Bilakis günümüzde gebelik takibinde güvenilir yöntemlerden biridir.
    • Erken gebelikte gebeliğin normal olup olmadığını ( dış gebelik, çoğul gebelik, mol, bozulmuş gebelik,...), gebelik yaşını saptamak için,
    • 11-14. haftalar arasında ense pilisi kalınlığı –nuchal translucency- ölçümü için,
    • 19-23. haftalar arasında ( ayrıntılı ultrason detaylı fetal analiz ) anomali taraması için,
    • 32. haftadan sonra bebek gelişiminin değerlendirilmesi için ultrason yapılmaktadır.

     
    MEME ULTRASONOGRAFİSİ
    Tanı ve tarama metodu olarak kullanılan meme ultrasonografisinde iyonize ışınlar kullanılmadığı ve insan sağlığına zararı tesbit edilmediği için günümüzde noninvaziv, ekonomik bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Adölesan dönemde, genç kadınlarda ve hamilelik döneminde primer görüntüleme yöntemidir. Bir çok meme kanserleri ultrasonografi ile tanınabilmektedir. Ancak ele gelmeyen kitlelerde yetersiz kaldığı için meme ultrasonografisi tek başına değil, mammografi ile beraber yapılmalıdır. Mammografiyi tamamlayıcı bir yöntem olarak kullanılmalıdır.
    PROSTAT ULTRASONOGRAFİSİ
    Ultrasonografinin prostat kontrolünde avantajları hastaya zarar vermemesi, kolay uygulanması, maliyetinin düşük olması ve iyonize radyasyon içermemesidir. Transabdominal ultrason işleminde prostatın boyutu, ağırlığı ve anatomik şekli belirlenir. Transrektal ultrason işleminde bunların yanı sıra prostatın doku detayları da değerlendirilmektedir. Bu işlem esnasında Renkli Doppler ve Power Doppler metodları ile kanserden şüphelenilen alanların kanlanması değerlendirilebilmektedir.
    4 BOYUTLU ULTRASON
    4 boyutlu ultrasonografi klasik 2 boyutlu ultrasonografi kullanımını gereksiz kılacak ölçüde bir yöntem değildir. Her ikisinin de avantajlı olduğu üstünlükleri vardır. Örneğin, yarık damak ve dudak anomalilerinin saptanmasında, kol ve bacaklardaki bazı detay anomalilerin görülmesinde, nöral tüp defektlerinde 4 boyutlu ultrasonografi daha detaylı bilgi verebilmektedir. Buna karşın 2 boyutlu ultrasonografi bebeğin iç organlarını değerlendirmede hala 4 boyutlu ultrasonografiden üstündür.
    4 boyutlu ultrasonografi ile anne ve baba adayları doğmamış bebeklerinin gerçek görünümü ile normalde doğumdan sonra kurulması beklenen duygusal bağlarını daha önceden oluşturmaktadırlar.
    Görüntüler video formatında CD'ye kaydedip korunabilmektedir.
    JİNEKOLOJİK ULTRASONOGRAFİ
    Ultrason, insanların duyabileceğinden daha yüksek frekansa sahip bir sestir. Cildin üzerine veya vajina gibi bir vücut boşluğuna yerleştirilen prob adlı bir cihazla vücuda gönderilen ses dalgaları iç organlar tarafından geri yansıtılır. Dönen sesler (ekolar) aynı prob tarafından alınarak bir bilgisayar vasıtasıyla monitörde resme dönüştürülür. Ultrason görüntüleri videoteyp, film veya kağıda kayıt edilebilir. Tanısal ultrason tetkiki genellikle sonografi veya ultrasonografi olarak adlandırılır.

     
    Ultrason Güvenli midir?
    Ultrasonun tıbbi amaçlı kullanımına bağlı bilinen zararlı bir etkisi yoktur. Tanısal ultrasonun uzun yıllardır devam eden yaygın kullanımı herhangi bir yan etki ortaya çıkarmamıştır. Hayvanlarda yapılan çalışmalar tanısal ultrasonun herhangi bir yan etkisi olmadığını göstermiştir.
    Neden Yapılır?
    Elle yapılan pelvik muayenenin sağladığı bilgiler yeterli olmayabilir. Pelvik ultrason ile rahim ve yumurtalıklar görüntülenebilir. Ultrason elle yapılan muayene bulgularını açıklamak için yardımcı olabilir veya ek bilgiler sağlayabilir. Pelvik ultrason tetkikinin en sık yapılma nedenleri:
    -Kasık ağrısı
    -Anormal vajinal kanama,
    -Jinekolojik muayene sırasında şüpheli kitle araştırılmasıdır. 
    Pelvik Ultrason Nasıl Yapılır?
    Bu konuda profesyonel eğitim almış doktor tarafından yapılır. Pelvik bölgenin ultrason tetkiki için 2 yöntem vardır:
    1. Transabdominal Ultrason: Karnın alt bölgesinde cilt üzerine yerleştirilen bir prob yardımıyla yapılır.
    2. Transvaginal Ultrason: İnce çubuk şeklindeki prob üzerine koruyucu bir kılıf geçirilerek buna kayganlaştırıcı bir jel sürülür ve vajinaya yerleştirilir.
    Ultrason Tetkiki Ne Kadar Sürer?
    10-15 dakika kadar sürer.
    Özel Bir Hazırlık Gerekir mi?
    Abdominal inceleme sırtüstü yatar vaziyette yapılır. Daha iyi görüntü almak için mesane dolu olmalıdır. İşlemden önce su içmek ve idrara çıkmamak gerekir.
    Vajinal inceleme jinekolojik muayene pozisyonunda yapılır. İşlemden önce idrar kesesi boşaltılmalıdır.
    Ultrason Abdominal mi Yoksa Vajinal Yoldan mı Yapılmalıdır?
    Bu karar tetkikin yapılma sebebine bağlıdır. Bazı durumlarda sadece karın ultrasonu yapılması gerekebilir, bazı durumlarda ise sadece vajinal ultrason yeterli olacaktır. Ancak çoğu kez hem karın hem de vajinal ultrason gerekir. Bu kararı doktorunuz verecektir.
    Her bir incelemenin ayrı avantajları vardır. Abdominal yaklaşımla tüm pelvik bölgenin panaromik görüntüleri alınabilir. Bu yolla iç organların birbiri ile ilişkisi görülebilir. Vajinal yolla, prob inceleme alanına daha yakın olduğu için daha iyi görüntüler elde edilir. Vajinal yolla yapılan ultrason tetkiki erken gebelik döneminde fetal kalp atışlarını görmek, rahimin iç tabakasını değerlendirmek ve yumurtalıklardaki bir kistin boyutlarını ölçmek için çok faydalıdır.
    Vajinal Ultrason Zararlı mıdır?
    Ağrısız bir işlemdir. Genellikle jinekolojik muayeneden daha rahattır. Eğer vajinal kanama varsa, hamilelik olsa bile vajinal ultrasonun bir zararı yoktur.

     
    Doppler Ultrason Nedir?
     
    Pelvik organlara ve vücudun diğer kısımlarına giden kan akımını değerlendirmek için kullanılır. Kan akımları ultrason cihazının mikrofonundan duyulabilir, grafik ve renklerle gösterilebilir. İşlem sırasında acı hissedilmez. Doppler ultrason tetkikinin yapılmasına genellikle inceleme sırasında karar verilir.

     
    ENDOANAL ULTRASONOGRAFİ

     
    Terminolojik olarak anal ultrasonografi, rektal ultrasonografi, ERUS gibi isimler ile de anılmaktadır. Anüs ve çevre dokuların patolojilerinin incelenmesinde kullanılmaktadır. Küçük çaplı prob kullanıldığında anal kanal anatomisinin değişmemesi avantaj oluşturmaktadır.

     
    Hangi Durumlarda Kullanılır?

     
    1. Anal inkontinans (gaz-dışkı kaçırma): Sfinkter kasları ve çevre dokuların sağlam olup olmadığı görülmektedir.

     
    2. Bilinen rektal ve/veya anal kanser: Hastalığın evresini (yayılımını) belirlemede kullanılmaktadır. Ayrıca, tedavi sonrası hastalığın durumunu belirlemede de kullanılabilmektedir.

     
    3. Perianal fistül: Anüs çevresindeki akıntılı durumlarda genellikle, altta yatan bir fistül (iltihabi traktüs) vardır. Fistülün tedavisinden önce yayılımı ve şekli belirlenirse tedavi başarısı artmaktadır. Bu nedenle fistüllerin trasesini belirlemede tercih edilen bir yöntemdir.

     
    4. İç hemoroid: Anal kanal duvarında gelişen kıvrımlı toplardamarlar bu yöntemle kolaylıkla tanınabilmektedir. İnceleme sırasında anal kanal anatomisi bozulmadığından dolayı hemoroidlerin yerleşim yeri doğru olarak tanımlanmaktadır.

     
    5. Anüste çatlak (fissür): Ağrılı bir durum olmakla birlikte günümüzde mevcut olan küçük çaplı problar rahatlıkla kullanılabilmektedir.

     
    Nasıl Yapılır?

     
    Hasta yatar pozisyonda iken (genellikle sol yanına yatmaktadır) 360 derece görüş açısı olan çubuk şeklinde problar ile inceleme gerçekleştirilmektedir. Tetkik endikasyonuna göre probun ucundaki balon, gazsız su ile şişirilmektedir. Fistülün iç ağzının anüs ya da rektuma açılımı konusunda şüphe varsa, fistülün dış ağzından küçük miktar hidrojen peroksid (oksijenli su) verilmesine gereksinim olabilmektedir.

     
    Kim Yapar?

     
    İncelemeyi konusunda deneyimli radyoloji hekimi yapmaktadır.

     
    Tetkikin Zararlı Etkisi Var mıdır?

     
    Röntgen gibi iyonize radyasyon kullanılmadığından ultrasonun bilinen zararlı bir etkisi yoktur.

     
    Hazırlık

     
    Genellikle hazırlığa gereksinim olmamakla birlikte rektal tumör evrelemesi gibi durumlarda fleet enema ile hazırlık gerekebilmektedir.

     
    RENKLİ DOPPLER ULTRASONOGRAFİ
    Bir organın veya damarının kan akımını inceleyerek, akımın miktarı, akımı engelleyen yapı varlığı, akımın normal yönde olup olmadığı değerlendirilebilir. Atardamarlar kırmızı toplardamarlar mavi renk şeklinde görülür.
    Renkli Doppler Ultrasonografi incelemesi ile:
    Kol ve bacak damarları
    Karaciğeri besleyen damarlar
    Böbreği besleyen damarlar
    Boyun damarları
    Gebelerde, anneye ve fetusa ait damarlar
    OBSTETRİK ULTRASONOGRAFİ
    Ultrasonografi, gebelik takibinde kullanılan kolay uygulanabilir, etkili, güvenli bir yöntemdir. Anne adayının karın cildine temas eden prob aracılığı ile yüksek frekanslı ses dalgaları gönderilir. Ses dalgaları fetüsün dokularından değişik miktar ve şekilde yansıyarak geri döner. Ekolar bilgisayar tarafından işlenerek monitore görüntü olarak aktarılır.

    Hangi Durumların Tanısında Yararlanılır?
    Anne karnındaki bebeğin kalp atımları ve hareketleri izlenir. Embriyo (12 haftadan küçük bebekler) ve fetüsteki (12 haftadan büyükler) muhtemel anormallikler saptanır. Çesitli ölçümler yapılarak bebeğin gelişimi değerlendirilir.
    Röntgen gibi iyonize radyasyon kullanılmadığından ultrasonun fetüse bilinen zararlı bir etkisi yoktur.


    1. Gebeliğin Erken Tanısı: Gebelik kesesi transvajinal ultrasonografi ile son adet tarihinden itibaren 4-5 haftalarda saptanabilir. Özellikle son adet tarihini hatırlamayanlarda fetüsün belirli uzunluklarının ölçümü ile gebelik yaşının tayini yapılabilir. İlerleyen gebelik döneminde ise fetüsün gelişimi bacak (uyluk kemiği) uzunluğu, kafa ve karın çevreleri ölçülerek değerlendirilir.

    2. Düşük Tehdidi: Embriyonun ve fetüsün canlı olup olmadığı değerlendirilir. Bebek anne karnında ölmüş (missed abortus), hiç gelişememiş (bos gebelik kesesi) ya da uterus (rahim) dışında yerleşmiş (dış gebelik) olabilir. Ya da gebelik embriyo yerine tümör gelişimi şeklinde olabilir (mol gebelik).

    3. Plasenta Anomalileri: Plasentanın yeri (rahim ağzını kapatıp kapatmadığı) ve diğer plasenta anomalileri gösterilebilir.

    4. Çoğul Gebelikler: Ultrason ile tanı konulur. Bebeklerin pozisyonu, plasenta ve amniyon keselerinin sayısı değerlendirilir.

    Ne Zaman Yapılmalıdır?
    Gebelik süresince normal olmayan şüpheli bir durumun varlığında ultrason yapılabilir. Adet gecikmesinden 1-2 hafta sonra gebeliğin saptanması ve bu gebeliğin intrauterin (rahim içerisine yerleşmiş) normal bir gebelik olduğunun görülmesi için ultrasonografi yapılmalıdır. Bunun dışında 11-14 ve 19-24 haftalarda herhangi anomali araştırılması, 34. haftadan sonrada bebeğin büyüklüğünü ve pozisyonunu görmek için ultrasonografi uygulanır. Ülkemizde bazı Kadın-Doğum doktorları her rutin muayenede ultrasonografik inceleme yapmaktadır. Ancak daha ayrıntılı inceleme için bir veya iki kez sonografi uzmanından ikinci düzey ultrasonografi isteyenler de vardır. İkinci düzey inceleme için çözünürlüğü çok yüksek olan, renkli Doppler de yapabilen cihazlar kullanılır.
    Kullanılan Yöntemler

    Gebeliğin erken döneminde ve gebelik harici tüm jinekolojik incelemelerde çubuk şeklinde problar ile yapılan vajinal ultrasonografi uterus, overler ve embriyonun çok daha ayrıntılı görüntülenmesine imkan verir. Bu yöntemde mesanenin dolu olmasına gerek yoktur (zaman kaybı olmaz).
    Doppler ultrasonografi ile bebeğin damarlarındaki kan akımları değerlendirilir ve bebeğin gelişmesi ile ilgili ek bilgiler elde edilir (örn: beynin beslenmesi). Son zamanlarda 3 boyutlu ultrasonografi ile de gebelik incelemeleri yapılmaktadır.

     
    Erkeklerde testisleri besleyen damarlar VARİKOSEL

     
    Varikosel spermatik kordda gelişen genişlemiş venlerdir. Spermatik kord kan damarları, lenfatik damarlar, sinirler ve sperm taşıyan kanallardan (vas deferens) oluşur. Bu venlerdeki kapaklarda hasar meydana gelirse bozulan kan dolaşımı venlerde genişlemeye ve kanın durağanlaşmasına neden olur. Varikosel bir ya da iki taraflı olabilir. Ancak, hastaların %85' inde sol tarafdadır. Varikoselin görülme oranı %10-20' dir, en sık 15 - 25 yaş arasında rastlanır.

     
    Varikoselin Zararlı Etkisi Nedir?
    Testislerin etrafında genişlemiş venler içerisinde artmış kan ısısı hipertermik etki ile spermlere zarar verdiğinden infertiliteye (kısırlık) neden olabilir.
    İnfertil erkeklerin %40' ında varikosel saptanır. Sekonder infertil (daha önce çocuk sahibi olup ta sonradan kısır olan) erkeklerde ise bu oran %80' e ulaşır.
    Varikosel Belirtileri Nelerdir?
    Semptomlar; testiste ağrı, infertilite, testislerde küçülme (atrofi), palpe edilebilen ya da dışardan gözle görülebilen genişlemiş venlerdir.
    Nasıl Tanınır?
    İleri evre varikoseller gözle görülebilir. Orta evre varikoselleri muayene sırasında hekiminiz elle tanıyabilir. Erken evre varikosellerin tanısında ise yardımcı tanı yöntemlerine ihtiyaç duyulabilir. Bu yöntemler;
    • Renkli Doppler ultrasonografi
    • Termografi
    • Venografi
    • Semen analizi; varikosel kaynaklı infertilitede tipik olarak gelişimi tamamlanmamış, hasarlı veya ölü spermler görülür.
    Tedavi Ne Zaman Önerilmektedir?
    Varikosel ağrı yapıyorsa, testislere zarar veriyorsa (küçülme, atrofi gibi), kısırlığa neden oluyorsa cerrahi ligasyon tedavisi önerilmektedir.
    Tedavi Sonrası Tekrarlar mı?
    Tedavi sonrası hastaların %5-20' sinde varikosel tekrarlayabilir. Hastaların %2-5' inde testislerin etrafında sıvı birikimi (hidrosel) oluşabilir.

     
    Ameliyat Olmakla Çocuk Sahibi Olma Şansı Artar mı?

    Varikosel ameliyatı olmuş hastaların yaklaşık yarısı ameliyat sonrası birinci yıl içerisinde çocuk sahibi olurlar.

     
    Gözü besleyen damarlar
    Vücudun herhangibir bölgesinde oluşan bir kitlenin kanlanması incelenebilir.
    İç organlar hariç, inceleme öncesinde önemli bir hazırlık gerekmemektedir. Ancak karın içindeki bir organ (karaciğer, pankreas, böbrek v.b.) incelenecek ise 6 saatlik açlık ile, oluşabilecek gazı engelleyerek incelemenin daha kaliteli gerçekleşmesi sağlanır.
    Renkli Doppler Ultrasonografi incelemesi, tıpkı Ultrasonografi incelemesinde olduğu gibi radyasyon içermeyen bir tanı yöntemidir. Yanlızca ultrason enerjisi (yüksek frekanslı ses) kullanılır.
    MAMMOGRAFİ VE USG MEME
    Mammografi düşük dozda X ışını aracılığı ile meme dokusunun görüntülenmesidir. Her memeye 2 adet olmak üzere toplamda 4 film çekilir.
    Hiçbir şikayeti olmasa da tüm kadınların;
    • 35-40 yaş arasında baz oluşturacak bir mammografi çektirmesi,
    • 40 yaşından sonra 2 yılda bir,
    • 50 yaşından sonra her yıl meme kanseri taraması yaptırması gerekmektedir.
    Çünkü meme kanserinin en erken bulgusu olan küçük küme mikrokalsifikasyon spiküle kitle ve kireçlenme odaklarını gösterebilen tek yöntem mammografidir. Meme kanserinin büyüyüp ele gelecek kadar kitle oluşturması ise bu aşamadan yıllar sonraya tekabül eder.
    Tüm kanserlerde olduğu gibi meme kanserinin de tedavisindeki başarı erken teşhis ve erken tedavi ile mümkündür.
    Mammografi çekim işlemine gelirken beraberinde eski filmlerinde getirilmesi ve her seferinde eski filmler ile karşılaştırma yapılması gerekmektedir.
    DİJİTAL PANORAMİK RÖNTGEN
    Diş röntgeni dişlerin, kemik ve dişetlerinin birlikte görüntülendiği bir röntgendir. Diş hekiminin klinikte muayene ile görünmeyen kısımlarını göstermeye yarayan dişler yada çenelerle ilgili problemleri teşhis etmesine yardımcı bir yöntemdir. Örneğin başlangıç çürüklerinin tespiti, özellikle diş minesi sağlıklı gibi dursa da
    çürük dişlerin ya da diş eti çizgisinin arkasına gizlendiğinde, ağızdaki absenin hangi dişten kaynaklandığı, periodontal hastalıktan dolayı kemiğin zarar görmesi,dişlerdeki yapı bozuklukları, kök kırıkları, kist ya da tümörler röntgenle tespit edilebilir.

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     
    KEYWORDS RAD İSTANBUL RAD İSTANBUL GÖRÜNTÜLEME RADİSTANBUL ANADOLU YAKASI GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
    GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA
        RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
    GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE KARTAL MALTEPE PENDİK TUZLA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
    GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA
    ÜMRANİYE ŞUBESİ : GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
    GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA MAMOGRAFİ KEMİK DANSİTOMETRİ PANORAMİK DİJİTAL RÖNTGEN SEFALOMETRİK DİJİTAL RÖNTGEN     DÖRT BOYUTLU RENKLİ ULTRASON RENKLİ DOPPLER ULTRASON ALT EKSTREMİTE ARTER VEN - ÜST EKSTREMİTE ARTER VEN -OBSTETRİK RENKLİ DOPPLER-RENAL ARTERLER RENKLİ DOPPLER-KAROTİS VERTEBRAL ARTERLER-SKROTAL RENKLİ DOPPLER- MEME RENKLİ DOPPLER- KİTLE LEZYONU RENKLİ DOPPLER-JİNEKOLOJİK DOPPLER VAJİNAL-OBSTETRİK RENKLİ DOPPLER –PENİL RENKLİ DOPPLER-TRANSKRANYAL RENKLİ DOPPLERULRASON (ABDOMEN-TİROİD-GEBELİK-OBSTETRİK-JİNEKOLOJİK-TRANSREKTAL-TRANSVAJİNAL-ÜST ABDOMEN-ALT ABDOMEN-ORBİTA-EKSTREMİTE-ÜRİNER SİSTEMLER-PELVİK-SUPRAPUBİK-MEME-VAJİNAL-TİROİD-SUBMANDİBULER-PAROTİS-TORAKS-YÜZEYEL-KİTLE LEZYONU ULTRASONOGRAFİ –KALÇA ULTRASONU
    ADRES: İNKILAP MAHALLESİ ALEMDAĞ CADDESİ MELTEM SOKAK 2/2 ÜMRANİYE TEL: 0-216-5218836 FAX: 0-216-5218836 radistanbul@hotmail.com

     

     

     

     

     
    ÇEKMEKÖY ŞUBESİ

     

     

     
    ÇENE FİLMİ ÇEKMEKÖY SARIGAZİ SAMANDIRA ÜMRANİYE ALEMDAĞ REŞADİYE ŞİLE AĞVA PANORAMİK DİŞ FİLMİ VS

     
    DİJİTAL PANORAMİK RÖNTGEN

     
    ADRES: ÇAMLIK MAHALLESİ ŞAHİNBEY CADDESİ UMUT SOKAK YURTSEVEN İŞ MERKEZİ 2/2
        TEL: 0-216-6423432 radistanbul@hotmail.com
        PENDİK ŞUBESİ:
        ADRES:
    SAĞLIK BAKANLIĞI MARMARA ÜNİVERSİTESİ PENDİK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KARŞISI
        MİMAR SİNAN CADDESİ FEVZİ ÇAKMAK MAHALLESİ KAYISI SOKAK A BLOK 2/17
    TEL: 0-530-5472565 (ŞİMDİLİK)
        DÖRT BOYUTLU RENKLİ ULTRASON
    RENKLİ DOPPLER ULTRASON ALT EKSTREMİTE ARTER VEN - ÜST EKSTREMİTE ARTER VEN -OBSTETRİK RENKLİ DOPPLER-KAROTİS VERTEBRAL ARTERLER-RENALARTERLER-SKROTAL RENKLİ DOPPLER- MEME RENKLİ DOPPLER- KİTLE LEZYONU RENKLİ DOPPLER-JİNEKOLOJİK DOPPLER VAJİNAL-OBSTETRİK RENKLİ DOPPLER –PENİL RENKLİ DOPPLER-TRANSKRANYAL RENKLİ DOPPLER ULTRASONOGRAFİ (ABDOMEN-TİROİD-GEBELİK-OBSTETRİK-JİNEKOLOJİK-TRANSREKTAL-TRANSVAJİNAL-ÜST ABDOMEN-ALT ABDOMEN-ORBİTA-EKSTREMİTE-ÜRİNER SİSTEMLER-PELVİK-SUPRAPUBİK-MEME-VAJİNAL-TİROİD-SUBMANDİBULER-PAROTİS-TORAKS-YÜZEYEL-KİTLE LEZYONU ULTRASONOGRAFİ

     

     

     

     

     
    GGÖRÜNTÜLEME KEYWORDS: (İSTANBUL ANADOLU-AVRUPA)
  1. AYRINTILI ULTRASON
  2. MEME RENKLİ DOPPLER
  3. PROSTAT RENKLİ DOPLER
  4. JİNEKOLOJİK RENKLİ DOPLER
  5. KİTLE LEZYONU RENKLİ DOPLER
  6. OBSTETRİK DETAYLI DOPLER
  7. DOPPLER
  8. DOPPLER
  9. RENKLİ ULTRASON DOPPLER
  10. ULTRASYON USG US ULTRASON ULTRSONOGRAFİ GÖRÜNTÜLEME
  11. RENKLİ MEME ORBİTA TİROİD DOPLERİ USG
  12. DETAYLI ULTRASON
  13. DETAYLI RENKLİ ULTRASON
  14. RENKLİ DOPPLER
  15. ULTRASON
  16. MAMOGRAFİ
  17. KEMİK DANSİTOMETRİ
  18. KEMİK ERİME TESTİ
  19. HAMİLE ULTRASONU
  20. PANORAMİK RÖNTGEN
  21. STANDART PANORAMİK RÖNTGEN
  22. ÇENE FİLMİ
  23. SEFALOMETRİK RÖNTGEN
  24. DÖRT BOYUTLU ULTRASON
  25. GEBELİK ULTRASONU
  26. OBSTETRİK ULTRASON
  27. ABDOMEN ULTRASONU
  28. OBSTETRİK RENKLİ DOPLER
  29. UYGUN FİYATLI GÖRÜNTÜLEME
  30. UYGUN FİYATLI ULTRASON DOPPLER
  31. GEBELİK DOPPLERİ GEBELİK RENKLİ DOPPLERİ
    ANADOLU YAKASI GÖRÜNTÜLEME GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
    GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY ŞİLE AĞVA RİVA BEYKOZ VE TÜM BAĞLI SEMT VE KÖYLER GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
  32. AİLE HEKİMLERİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ AİLE HEKİMİ HASTALARINA UYGUN FİYATLI GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
  33. OSTEOPOROZ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
  34. GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
  35. GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
    DİŞ RÖNTGENİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
    GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA
  36. RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY ŞİLE AĞVA RİVA BEYKOZ TAŞDELEN ÖMERLİ DUDULLU TEPEÜSTÜ İMES MODOKO İKEA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
    DİŞ FİLMİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
    GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA
    GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
    GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
    GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     
    MERKEZİMİZDE YAPILAN TETKİKLER http://www.radistanbul.com/

     
    
ULTRASONOGRAFİ
TETKİK İŞARET
RENKLİ DOPPLER RDUS
TETKİK İŞARET
ÜST ABDOMEN USG
KAROTİS VERTEBRAL ARTERLER
ALT ABDOMEN USG
HER İKİ ALT EKSTREMİTE VENÖZ
TÜM ABDOMEN USG
HER İKİ ALT EKSTREMİTE ARTER
JİNEKOLOJİK USG
SAĞ ALT EKSTREMİTE VENÖZ
FOLİKÜLOMETRİ USG
SOL ALT EKSTREMİTE VENÖZ
TİROİD USG
SAĞ ALT EKSTREMİTE ARTER
HEPATOBİLİER USG
SAĞ ALT EKSTREMİTE VENÖZ
TRANSREKTAL USG
SOL ALT EKSTREMİTE ARTER
TRANSVAGİNAL USG
SOL ALT EKSTREMİTE VENÖZ
ORBİTA US
HER İKİ ÜST EKSTREMİTE VENÖZ
PENİL USG
HER İKİ ÜST EKSTREMİTE ARTER
KALÇA USG
SAĞ ÜST EKSTREMİTE VENÖZ
PELVİK USG
SAĞ ÜST EKSTREMİTE ARTER
YUMUŞAK DOKU USG
SOL ÜST EKSTREMİTE VEN
BOYUN USG
SOL ÜST EKSTREMİTE ARTER
PAROTİS USG
BİLATERAL ALT EKSTREMİTE AV
SUBMANDİBULER USG
BİLATERAL ÜST EKSTREMİTA AV
MEME USG BİLATERAL
PROSTAT RDUS
MEME USG SAĞ
MEME RDUS
MEME USG SOL
JİNEKOLOJİK RDUS
ÜRİNER SİSTEM USG
TRANSVAGİNAL RDUS
SKROTAL USG
TRANSREKTAL RDUS
4D OBSTETRİK
RENAL ARTER RDUS
3D OBSTETRİK
RENAL VEN RDUS
OBSTETRİK USG RUTİN
MESENTER ARTER RDU
TORAKS USG
PORTAL SİSTEM RDUS
YÜZEYEL USG
OBSTETRİK RDUS
SUPRAPUBİK USG
4D OBSTETRİK USG
SAFRA YOLLARI USG
3D OBSTETRİK USG
AYRINTILI RENAL USG
SKROTAL RDUS
DİJİTAL PANORAMİK RÖNTGEN
PENİL RDUSG
DİJİTAL SEFALOMETRİK RÖNTGEN
II. DÜZEY OBSTETRİK
MAMMOGRAFİ MAMOGRAFİ
KİTLE LEZYONU RDUS
KEMİK ERİME TESTİ BMD
ORBİTA RDUS

 

0-216-5218836
RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
ÜMRANİYE-ÇEKMEKÖY-PENDİK
0-216-521 88 36
0-216-642 34 32
    http://www.radistanbul.com/
0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ İSTANBUL  ÜMRANİYE TEL 0-216-5218836 ÇEKMEKÖY TEL 0-216-6423432  PENDİK GSM 0-530-5472565  İSTANBUL 0-216-5218836 MAMOGRAFİ MEME KANSERİ ERKEN TEŞHİS VE TANI MERKEZİ SONOMAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ OSTEODANSİTOMETRİ BMD ÖLÇÜMÜ ÇENE RÖNTGENİ DİJİTAL SON TEKNOLOJİ İLE PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN (CD-BASKI-MAİL) RENKLİ  VARİKOSEL SKROTAL PENİL PENİS OBSTETRİK RENAL KAROTİS VERTEBRAL ÜST VE ALT EKSTREMİTE VARİS VENÖZ YETMEZLİK TEK VE ÇİFT TARAFLI RENKLİ ARTERYEL RENKLİ VENÖZ VE TÜM VARİS RENKLİ DOPPLER USG ULTRASONOGRAFİ OBSTETRİK AYRINTILI DETAYLI İKİNCİ DÜZEY VE DÖRT BOYUTLU USG CD DVD KAYDI RENKLİ BEBEK RESİMLERİ SERTLEŞME PROBLEMİ RENKLİ PENİL DOPPLER SERTLEŞME PROBLEMİ PENİL RENKLİ DOPPLER TÜM VÜCUT BEDEN TAM FULL CHECK-UP ÇEKAP CHECKUP KAVACIK ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ATAŞEHİR ATAŞEHİR KAVACIK ANADOLU YAKASI GÖRÜNTÜLEME KAVACIK GÖRÜNTÜLEME SULTANBEYLİ SANCAKTEPE ŞİLE AĞVA ÖMERLİ REŞADİYE ALEMDAĞ MADENLER ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE MALTEPE ÜSKÜDAR KADIKÖY ÇAMLICA ATAŞEHİR KAVACIK BEYKOZ ATAŞEHİR KAVACIK BEYKOZ PAŞABAHÇE ÖĞÜMCE PAŞABAHÇE BEYKOZ ATAŞEHİR PENDİK KARTAL MALTEPE BAĞDAT CADDESİ ATAŞEHİR KAVACIK GÖRÜNTÜLEME ATAŞEHİR KAVACIK BEYKOZ ÜMRANİYE BAĞDAT CADDESİ SUADİYE ERENKÖY GÖZTEPE TÜM ÜNİVERSİTE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA DEVLET HASTANELERİ KADIN SAĞLIĞI MEME SAĞLIĞI KANSER ERKEN TEŞHİSİ VE ERKEN TANISI TÜM SAĞLIK OCAĞI AİLE HEKİMLİĞİ GÖRÜNTÜLEME HİZMETLERİ KAVACIK GÖZTEPE GÖZTEPE ERENKÖY KADIKÖY ÜSKÜDAR KAVACIK ATAŞEHİR BEYKOZ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE SARIGAZİ SANCAKTEPE ŞİLE AĞVA ATAŞEHİR SARIGAZİ SULTANBEYLİ ÇEKMKÖY ATAŞEHİR KAVACIK BEYKOZ RİVA AĞVA ŞİLE ÖMERLİ TAŞDELEN ALEMDAĞ ALEMDAR ÜMRANİYE DUDULU MODOKO İMES İKEA MEYDAN ÇAKMAK TEPEÜSTÜ KAVACIK ÇAVUŞBAŞI BEYKOZ ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY KAVACIK KAVACIK ŞİLE ACARKENT BEYKOZ ATAŞEHİR AĞVA PAŞABAHÇE








Kemik erimesi (osteoporoz)









OSTEOPENİ; aynı yaş , cins ve ırktaki bireyler için normal değerlere oranla kemik kitlesindeki azalmayı ifade eden klinik bir tanıdır. OSTEOPOROZ; mevcut kemik kütlesinin, mineral içeriğinin azalması ve zayıflaması sonucu süngerimsi hal alması ve kolayca kırılabilir bir duruma gelmesidir. Sonucunda da başta sırt bölgesi olmak üzere vücutta dinmeyen ağrılar, boy kısalığı ve kırıkların oluşumlarını görmekteyiz.Osteoporoz kemik erimesidir...Osteoporoz, kemik dokusunun giderek artan kaybıyla kemiklerin kolay kırılabilir hale gelmesine yol açan bir hastalıktır.Osteoporoz sadece yaşlı veya kadın hastalığı değildir. Bu "Sessiz hastalığın" yaşı ve cinsiyeti yoktur.Osteoporoz, son yıllarda giderek daha fazla dikkat çekmeye başlayan, kadınları 30 'lu yaşlarda bile etkilemeyi başarabilen ve yakalanma riski, güğüs, rahim ve yumurtalık kanseri risklerinin toplamından daha fazla olan, kadınların menapoz, erkeklerin de 55 yaş sonrası yakalanmaktan kurtulamayacağı mecburi bir hastalıktır.Kalça kırığı geçiren her 5 kişiden biri, 1 yıl içinde ölmektedir. Yaşama şansı yakalayanların ise neredeyse tamamı yatağa bağımlı kalmaktadır.Ancak erken tanı, ilaç kullanımı ve yaşam şartlarının düzeltilmesi ile durdurulabilmesi mümkündür. Erken tanı için kemik yoğunluğu ölçümü yaptırmalısınız. Artık günümüzde %1 oranındaki kemik kayıpları bile teknoloji sayesinde kolayca ve çok kısa sürede teşhis edilebilmektedir.Sağlam kemik oluşumu için büyüme çağında yeterli miktardakalsiyum ve D vitamini alınmalı,düzenli spor yapılmalı ve  güneş ışığından yeterince faydalanılmalıdır.
Mammografi çekim işlemine gelirken beraberinde eski filmlerinde getirilmesi ve her seferinde eski filmler ile karşılaştırma yapılması gerekmektedir. Mamografi, meme muayenesi esnasında memede şüpheli bir kitle bulunması durumunda bu kitlenin yerinin ve niteliklerinin belirlenmesi amacıyla yardımcı bir tanı testi olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bununla beraber meme kanseri açısından hiçbir risk faktörü bulunmayan, hiçbir şikayeti olmayan ve yıllık yapılması önerilen meme muayenesi normal bulunan kadınlara da belli aralıklarla meme kanseri tarama testi olarak rutin mamografi önerilmektedir. Mamografi "normal" olarak rapor edildiğinde gerçekten bir sorun olmama ihtimali %90'lara varmakta, bu da mamografinin ne kadar etkili bir tarama testi olduğunu göstermektedir. Mammografi incelemesi için özel bir hazırlık gerekmez. Ancak adet dönemlerinde memelerde hassasiyet olabildiğinden incelemenin adet tarihinden bir hafta sonra yapılması faydalı olabilir. Ayrıca inceleme günü koltuk altı deodorant, pudra veya losyon sürülmemesi önerilir. Daha önceden yapılmış Mammografi filmleri ve Meme Ultrasonlarınızı mutlaka yanınızda getirmeniz gerekmektedir. Meme incelemeleri bir önceki tetkik ile karşılaştırmalı olarak takip edilen bir süreçtir. Önceki filmler ile karşılaştırıldığında yeni filmlerdeki bilgiler daha kesin hale getirmektedir. Mammografi, gebelere ve gebelik ihtimali bulunanlara yapılmaz. Ayrıca emziren annelere ve 25 yaşından küçüklere yapılması sakıncalı olabilir. Mamografinin asıl amacı erken dönem kanserin toplu iğne başı büyüklüğünde iken yakalanmasıdır. Meme değerlendirilirken ultrasonografi de beraberinde yapılmalıdır. Meme ultrasonografisi  genellikle 35 yaş altı genç hanımlarda, fibrokistik hastalığın gösterilmesinde, memede ele gelen bir kitle varlığında ( kitlenin yapısının değerlendirilmesi, kistik ya da solid ayrımı ) tercih edilir. Meme renkli doppleri ise kitlenin  iyi huylu-kötü huylu olup olmadığı hakkında bilgi verir.



 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder